Çocukken, aç ve ürkmuş bir kediyi boğup toprağa gömrnüş, bunu acımasız bir tabiatı olduğu için değil, zavallı hayvanın sinsi yumuşaklığından ötürü midesi kalktığı için yapmıştı. Bir gece Puşkin'e, hayatında gördüğü en gülünç şeyin, yanmakta olan bir evin çatısında sıçrayarak ilerleyen bir erkek kedi olduğunu söylemişti; herhalde bir şeytanın, insan ruhuna eziyet etmek için kullandığı elementin üzerinde acıyla dans etmesi, yüreğinde cehennem korkusu taşıyan Gogol'e çok hoş ve komik bir paradoks gibi görünmüştü. Aksakov'un bahçesinden birkaç gül koparırken elinin üstüne dakunuveren soğuk, siyah tırtıl yüzünden, çığlık çığlığa eve kaçmıştı. lsviçre'de, güneşli dağ patikalarında kertenkele ezerek bir gününü geçirmişti.