Öncelikle İhsan Oktay Anar'ın kitapları birçok makale ve tez konusu olarak ele alınmıştır. Bazı üniversitelerde üzerine incelemeler hala devam etmektedir.
Puslu Kıtalar Atlası adlı roman İhsan Oktay Anar'ın yayımlanmış ilk romanı. Kitabı ilk elinizde kapak oldukça dikkat çekmeye başlıyor. Kitabı okudukça her bir kahramanın kitabın kapağında yer aldığını farkediyor ve arada dönüp kapağa bakıyorsunuz.
Diğer taraftan kitapta çok fazla eski Türkçe kelime bulunmaktadır. Bu size ağır gelebilir ancak sonradan bu kelimelere alışıyorsunuz. Merak ettiğiniz yerde googledan kelimenin anlamına bakabilirsiniz oldukça keyif verici ilginç kelimeler öğrenmek. Yazarın böyle bir anlatımı tercih etmesi olayların geçtiği zamanı iyi yansıtmak adına oldukça önemli bence.
Puslu Kıtalar Atlası’nda İhsan Oktay Anar, Uzun İhsan Efendi ile Descartes’ın, “Düşünüyorum, öyleyse varım” önermesini yeniden ortaya koyuyor. Çünkü Uzun İhsan Efendi düş görmektedir ve düş gördüğünün farkındadır.