Gönderi

Biz,büyük bir devletiz.Biz,Osmanlı 'da büyüklüğümüzü değişim ve fark edişle buluşturamadığımız için bu noktaya geldik.Bunu fark eden Abdulhamid gibi liderler,iç ve dış mahfillerin ittfakıyla tasfiye edildiler. Cennet mekan Abdulhamid Han'ı andıktan sonra daha da geriye gitmeliyiz Bu noktada. Mesela Yavuz Sultân Selim Han dönemine kadar doğuya gitmemişiz,batıya doğru yürümüşüz. Aslında Fatih 'in tahayyül ettiği de bir Batı hinterlandı,yeni Roma tasarlamaktır. Yavuz ise bir büyük hatırlayışın adıdır.Yavuz büyük bir iddiayla Osmanlı 'yı Doğu'nun ve Batı'nın devleti kılmıştır. Burada "Nasıl "sorusu önem taşımaktadır. 1. Hilafeti alıp İstanbul 'a getirerek... 2. Hilafetle birlikte, Kürtlerle olan ittifakı yenileyerek ( ki bu çok önemlidir)... 3. Safevi Devleti'ni Çaldıran 'da yenilgiye uğrayarak... Anadolu topraklarından Doğu'nun ve Batı'nın Devleti olma özelliğini kazandırmıştır Sultan Selim. Yavuz 'un yeni Osmanlı parametreleri ;İslam dünyası ile yeni baştan bir ilişki kurma yolunda Hilafeti alarak merkezini İstanbul kılmak -ki bizim merkezimiz İstanbul'dur ve Safevi zulmüne maruz kalan Kürtlerle-ki onlar, özellikle Alparslan ile başlayan süreçte Ümmet bilincindeki doğal müttefikimizdirler- Türkleri paydaş etmektir. Cumhuriyet tarihine baktığımızda,kucağımıza bırakılan bir "problemli Kürt meselesiyle karşılaşırız. Sadece oda değil ;Türkler, Araplar da problemli hale getirilmişlerdir.( Bir tek İran'la aramızda, Kasr-ı Şirin ile korunan bir sınır vardır.)
Sayfa 167Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.