kolay ve akıcı şekilde okuyup bitirdiğim romanlardan biri oldu. karşılıklı konuşmaların alt alta değil de yan yana yazıldığı romanları pek sevmem ama bunu nasıl olduysa okudum. anlatım olarak bağlayıcılığı yüksek bir kitap. mehmet’in aklından geçenleri okuyor ve bir anda kitap o ana gidiyor, o anı yaşıyorsunuz. bu da kitabın yine güçlü anlatım yönlerinden birisi.
kısa cümleleri yoğun.. arada çizim ve el yazısı notlarıyla zenginleştirilmiş kitapta sürekli devam eden bir hüzün var.. iyileşmemiş, iyileşmeyen yaralarıyla yaşayan mehmet’in hikayesi.