Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

228 syf.
4/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Edebi eleştirinin "sansürleme" veya mevcut eseri "yeniden îmal"e gönderme yetkisi olmalıdır. Aslında, kağıt üzerinde böyle yetkisi vardır ama fiilen aktif değildir. Bunu bize ispatlayan eserlerden biri "Kuyucaklı Yusuf" romanıdır. Edebi eleştiri edebiyatın filtresidir. Fakat, kapitalist zihniyet 'spoiler' ve 'pazar'
Kuyucaklı Yusuf 
Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019174,4bin okunma
··
225 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Ferman hocam öyle yoğun bir dönemin içine girdim ki, bir hayli geç fark edebildim incelemenizi. Neyse, geç olsun güç olmasın diyelim...:) Öncelikle elinize, emeklerinize sağlık... Hem çok teknik bir inceleme olmuş hem de 'edebi eleştiri' kavramına muazzam bir örneklik teşkil etmiş... Dram konusundaki tespitlerinize katılmakla beraber, belki yanına aşkı da ekleyebiliriz bunun. Hele ki aşk ve dram iç içeyse kaymaklı kadayıf tadındadır pek çok okur için... Gerçi Rus edebiyatı aşka pek bulaşmaz, daha doğrusu ölçülüdür, dramı yazmak için aşkı aracı gibi kullanır. Ancak yerli edebiyatta aşk da dram da merkezdedir genelde... Kuyucaklı Yusuf gerçekten de bu konuları test etmek, içine girebilmek için bayrak kitaplardan biridir... Özellikle giriş kısmına getirdiğiniz eleştiri, aslında pek çoğumuzun üzerinde yeteri kadar durmadığı ama çok da haklı bir eleştiri olmuş... Her satırıyla dolu dolu bir inceleme yazmışsınız... Benzer incelemelerde tekrar görüşmek dileğiyle... Selam ve sevgilerimle...
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
Aleykümselam, ben de saygı ve sevgimi iletirim. Mütevazılıktan olmasın ama sizin kadar yazdığım pek bir şey yok. İncelememi çok geç saatte paylaştığımı hatırlıyorum, dolayısıyla görmemiş olmanız olası ihtimal. Dediğim gibi, spoiler engeline takılarak pek bir şey yazamadığım için yeniden paylaşıp okurların müzakeresine de sunamadım. "Suç" bende :) 'Dram' ve 'dramlaştırma'nın farklı şeyler olduğunu anlatmak istedim, Dostoyevski örneğini hep parantez açarak kullanmak isterim. O, dramlaştırmaz fakat bize öyle sunulur. Aşk konusu ise bizim edebiyatımızda paklanmalı, ayıklanmalı. Yani, uhrevi ve dünyevi aşkın çelişkisinden kurtulmalıyız. Bu anlamda Atsız'ın "Ruh Adam"ı çok güzel bir örnek. Edebiyatımızda bunun denemesi yapılmış, eleştirip daha iyi yerlere taşımak mümkündür diye düşünüyorum. Rus edebiyatında böyle bir çelişki yoktur. Tolstoy'da biraz kendini gösterdi ve hemen idealist yaftasını çakmakta gecikmediler... Sabahattin Ali'yi eleştirirken yaşadığı dönemi her açıdan bilmekte önemlidir. Bense bilmiyorum ve tabii olarakta eleştirimin bir kısmı "göreceli"dir. Daha çok eserin iskeletine, etine kemiğine yönelik bir şeyler yazdım. O zamanlar sağlam bir eleştiri kültürü olmamış sanırım. Dünya savaşlarını hatırladıkça bir şey de diyemiyorum. Gerçi günümüzde durum daha kötü. Fikir alışverişi için çok teşekkür ederim, memnun oldum. Sabahattin Ali okumaya devam ediyorum, zamanla tam tabloyu göreceğim. Belki, o zaman bazı görüşlerim değişebilir veya bazılarına ekleme yapabilirim. Keyifli okumalar diliyorum, selametle..
1 sonraki yanıtı göster
K. okurunun profil resmi
Bence içerikle ilgili bilgi içerir uyarısı yaparak, sınırlarınızı daha geniş tuttuğunuz bir yazı yazmalıydınız. Fakat yine de kitaba dair eleştirel gözle bakmaya erinmeyen bir okur olarak, bu haliyle de bir katkı sağladığınız bir gerçek. Ben de Sabahattin Ali'nin zaman zaman çok çok iyisini yapabilecekken, sanki buna erinmişçesine kalem tuttuğunu düşünüyorum. Yeteri kadar istemedi mi bilmiyorum, anlam veremiyorum. Yine de sırf cümle kuruşunu görmek adına başlarda okunabilecek biri. Benim için şiirleri ve Kürk Mantolu Madonna hep güzel kalıcak. Kaleminize sağlık Ferman Bey.
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
Öncelikle teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için🙏😊 Spoiler uyarısı bırakarak tabii ki devam edebilirim. Fakat, ben bir kere incindim ve bunu aşamıyorum. Bir kere daha spoiler uyarısıyla sıkıntı çıkarılsa yemin etmem ama bir dah da incelme yazmam. Bir taraftan genel hatlarıyla da olsa, eseri okuyacak kişi için (dikkatlı okursa eğer) ipuçları vermiş olduğum kanaatindeyim. Şiirlerini ben de beğenmiştim. Maddonna daha çok Maria Puder karakteriyle beğenimi kazandı ve bu açıdan istisnadır. "Kuyucaklı Yusuf'un sonuna özellikle değinmek istedim ama vazgeçtim. Yazarımıza çok kızdım çünkü :)
Elif okurunun profil resmi
İçimizdeki Şeytan'ı okuyormuşsunuz. Onun için de bir inceleme yazarsanız okumak isterim. Benim en sevdiğim Sabahattin Ali kitabı İçimizdeki Şeytan olmuştu. Onun hakkında ne düşüneceğinizi merak ediyorum.
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
Bitirince yazmayı denerim. Şimdiden söyleyeyim Sabahattin Ali bana pek hitap eden yazar değildir.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.