Nasıl anlatılır Yusuf’un başından geçenler burada kısaca? Bilmem ki.. Boğazımı düğüm düğüm yapan, okurken dişlerimi sıktıran, devam edip bir an önce ne olduğunu öğrenme isteği uyandıran ama aynı zamanda da devam etmeye güç bırakmayan kitaplardan biri Kuyucaklı Yusuf. Böyle işte.. Ben Yusuf’u çok sevmiştim bundan seneler önce, yine çok sevdim, belki de daha çok sevdim..
Bu kitabı ikinci okuyuşum, hiçbir şey hatırlamayarak başladığım Kuyucaklı Yusuf’un son sayfalarında bir anda aklıma her şey geliverdi.. Yine bile, nasıl bir heyecanla okuduğumu anlatmama gerek duymuyorum çünkü Sabahattin Ali.. Bayılıyorum kalemine, öyle güzel öyle içten yazıyor ki her şeyi Yusuf, Muazzez, Şahinde, Selahattin, Şakir, Hilmi.. ve daha birçok karakter oldum ben kitabı okuduğum süreçte.
En çok da Yusuf ile Muazzez oldum. Hangisine kızayım, hangisinden nefret edeyim bilemedim. Sonra ikisine de kızamadım, şimdi düşünüyorum da.. başka türlü olsaydı acaba.. nasıl olurdu ki?
Konusunu herkes biliyordur diye tahmin ediyorum. Okumayan bile.. Kaymakam Selahattin Bey’in yanına evlatlık olarak aldığı Yusuf’un acı hikayesi bu.
Olayların gidişatını hem tahmin ediyor insan okurken hem de konduramıyor.
Çok değişik duygularla okudum, çok sevdim. Şimdi okuduğumda daha çok sevdim tek söyleyebileceğim bu çünkü seneler önceki okumamda neler yaşadığımı hatırlamıyorum.
Acilen okunması gereken kitaplardan biri, net.
Hemen alın, hemen.