2012'de birdenbire Türkiye'nin gündemine oturan kürtaj polemiği de cinsiyet ayrımcılığını pekiştirici bir örnek oluşturuyor. Dönemin Başbakanının her çiftin en az üç çocuk sahibi olması gerektiğini yerli yersiz dile getirmesi, AKP hükü metinin nüfus politikası konusundaki eğiliminin açık ifadesi olarak gündeme oturmuştur. Kendisini "muhafazakar-demokrat" olarak niteleyen ve dünya liderliğine oynayan bir başbakanın bu nüfus politikasını desteklemek ve hayata geçirmek üzere, kreş gibi düzenlemeleri de içeren bir dizi teşvik programları açıklaması beklenirken, yasaklayıcı, kışkırtıcı, toplumda gerilim ve kutuplaşma yaratıcı "kürtaj bir cinayettir" çıkışı, kadın haklarının sağlanmasında özen yükümlülüğünden yoksun olduğunu ortaya koymuştur.