"İki gündür ağzıma lokma koymamıştım. Ama yine de öyle uzun bir zaman değildi bu; ben günlerce süren açlıklara az mı dayanmıştım?"
"Ölümü candan özlüyordum. Büsbütün yenik düşmüş, darmadağınık, kendi gözümde değerim iki paralık olmuş, mekanik bir hareketle ayağa kalktım, odamın yolunu tuttum."
Açlık, Knut Hamsun’un otobiyografik bir romanıdır çünkü kendisi de yoksul bir ailede doğup büyümüştür. Yazar bu kısa romanda, açlıkla boğuşan genç bir yazarın hayatını, yazarak devam ettirme çabasını anlatır. Hamsun, kahramanımızın açlıkla mücadelesini anlatırken açlığı onunla birleştirmiştir. Yani açlık, genç yazar için bir varoluş sebebidir, yegane durumu açlıktır. Genç yazarımız günlerce açlıkla mücadele etmesine rağmen çokta gururludur, öyle gururludur ki; arkadaşından ödünç para istemeye bile çekinir. sokaklarda dilencilik yapmaz. Bir sayfada, cadde üzerindeki bir kasap dükkanından bir ricada bulunur: “Köpeğim için birkaç parça kemik verebilir misiniz? Üzerinde et olmasa da olur.” bu cümleler anlatmaya yeterlidir gururunu. Nefes kesen, insanı düşünmeye ve empati yapmaya sevkeden bir eserdi. Kitaplığınızda kesinlikle bulunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.