Gönderi

Kaçakçılık
Karakollar arasındaki boşluktan, gecenin karanlığından ve teröristlerin desteğinden istifade eden kaçakçılar, bir anda İran’dan, bir anda Irak’tan ülkemize geçerler. Doğruca en yakın anlaştıkları köye girerler. Devletin memuru muhtar, hemen bir hayvan beyannamesi keser. Artık kaçak koyun yasal olmuştur. Beyannameyi alan sürü sahibi doğru o İlçenin en büyük mülki amiri, kaymakama gider. Dilekçe verir: - Kaymakam bey. Darda kaldık. Sürümüzü satacağız, der. Kaymakam bey üzülür ve “Yapma, etme, sen benim köylümsün. Sen milletin efendisisin. Satma bu koyunu. Sana teşvik bulalım. Süt yap, yün yap, deri yap, ülkeye katkın olsun. Namerde avuç açmayalım”, der. Der ama köylü olan milletin efendisi, ısrarlıdır. Ne yapsın kaymakam, çaresiz razı olur. Olur ama buna karşılık Köye Hizmet Götürme Birliği’ne yardım etmesini ister. Köylü seve seve yardım eder. Kaçak sevkiyatının bu aşamasında, kaymakam memnundur, birliğe yardım toplamıştır. Kaçakçı memnundur, sevk izni almıştır. Muhtar memnundur, beyanname karşılığını almıştır. Terörist memnundur, geçen kaçaktan haracını almıştır. ...Sevk iznini alan kaçakçı ilçe veterinerine gider, kaçak koyunun şevke mani halinin olup olmadığına dair rapor alır. Elbette oraya da yardım eder makbuz karşılığı ve sağlık raporunu alarak yola koyulur.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.