Fakat Ali Fuat Paşa'nın hatıralarında bu olay, gayet inandırıcı bir şekilde şöyle aydınlatılmaktadır: Bu davet Ali Fuat Paşaya bildirilmemiştir. Hatta kendisi, evvelce kendi emrinde kurmay başkanlığı yapmış olan ve Gazi’nin yakınlarından olan Saffet Beyin (Arıkan) evinde misafir olduğu ve o akşam köşke çağrılan Saffet Beye, mutlaka Gazi’yi görmek arzusunda bulunduğu ve delâleti rica edildiği halde, bütün bekleyişlerine rağmen Saffet Beyden kendisine bir haber iletilmemiştir. Halbuki aynı gece Gazi, Ali Fuat Paşayı Ankara’da aratıp durduğunu Nutuk'unda nakleder. İsmet Paşa ile Saffet Bey de Çankaya’dadır. Hulâsa hazin bir talihsizliğin kara perdesi, o gece, bu iki arkadaşın arasına gerilmiş, onları birbirinden ayırmıştır.
Bazen; hayat yorar insanı…
Şarkılar yorar
Beklemek yorar
Özlemek yorar
Affetmek yorar
Hoş görmek yorar
Boş vermek bile yorar..
Ve insan susar
Her şeye, herkese rağmen...
Elinden gelen tek şeyi yapar;
Bağıra bağıra susar.
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
"Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. (...) Ey yangınlar artığı! Her yangından arta
kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey
çoğalt beni." Bir Üsküdar sabahından #Günaydın
"Güce teslim olmak demek sadece onu görmek değil, onu etrafında hissetmektir.
Sırtın dönükken ya da gözlerin kapalıyken bile bir tehdidi sezebilmelisin."
"Korku akıl katilidir. Korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiği zaman geçtiği yolu görmek için içimdeki göze döneceğim. Korkunun gittiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım."
"Biri sizi dinlediği zaman, çözülemez gibi görünenlerin nasıl da çözülebilir hale geldiğini, biri duyulduğu zaman, onarılamaz karmaşaların nasıl da nispeten açıkça akıp gittiğini görmek şaşırtıcıdır."
Carl Rogers
“Ben severim insanları!"
"Ben sevmem."
"Biliyorum sevmediğini. Ama ben severim. İnsanlar seni görmek için geliyorlar. Seni görmek için gelmeselerdi severdin onları belki . "
"Hayır, ne kadar az görürsem o kadar çok severim onları."
İlişkiler üzerine konuşmaktan ilişki yaşayamayacak duruma gelmek, hayat hakkında düşünmekten hayatı ıskalamak.
Bir ömrü sahte nezaketle mahcup bir anı olarak yaşayacağıma eteklerimin çamura bulanması pahasına derin sulara inmek.
Yaşamak biraz da bu, dibine inmek. Dibi görmek.