Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güven denilen şey ödünç alınamazdı, bir kere geri aldınız mı bir daha veremezdiniz.
Sayfa 153Kitabı okudu
Geçmişime duyduğum güven sahte, geleceğime duyduğum ümit haksız. Çünkü geçmişle sadece avundum, o devirlerin kurucuları, bizzat gelecekler ve gerekeni yapacaklar gibi akıl dışı bir kurgu kazandı hayâllerim. İş; onların kalıpları içindeki engin dinamiği, sarayın penceresinden baktıkları zaman, bir ovaymış gibi bütününü gördükleri dünyayı görüp, ona elini atmak. Bu el batıya ve orta doğuya ve doğuya, insan ilişkilerinin kaynaşmadığı topraklara bile basacak ve nereden bakılsa kehribar taşlı gümüş yüzükten tanınacaktı.
Reklam
Ona sarılmanın nasıl bir güven verdiğini,nasıl bir dağa sığınmış gibi hissettirdiğini iyi biliyordum
İnsan ilişkilerinde en önemli duygu,insanların birbirlerine güvenmeleridir.Güvenin altında kişinin bütünlüğü, yani özünün,sözünün ve davranışının tutarlı olması yatar.İnsanların birbirlerine güven duymadıkları bir aile,bir şirket, bir toplum BİZ olamaz.
Birine güvenme işi ne kadar zor ise de birinden güven almak oldukça zordur.
Anlaşma yapıldı. Onda öyle bir madde vardı ki; çekilen tüm sıkıntılara bedeldi.. On yıl boyunca, savaş yapılmayacaktır .. Bu madde; huzurun, sükunetin, başarının ve zaferin anahtarıydı. Böylece savaşa son veriliyordu. Ve geri dönülürken Fetih Suresi indi. Bu sure müslümanlara; yenilgi zannettikleri bu barışın gerçekte büyük bir zafer olduğunu bildirmekteydi Bu gece bana, üzerine Güneş'in doğduğu her şeyden daha değerli ve güzel bir sure gönderildi.⚘️
Reklam
“On üç yaşında henüz çıraklığa giren bir çocukta bile az zamanda nefsine güven başlar, el emeğine dayanan bir hayatın mesuliyet fikrinin insanoğlunu nasıl yükselttiği görülürmüş”
Bugün aşk altın değerinde... ve güven elmas değerinde... ve bunların hepsi nadirdir.
~~~ Toplumsal ilişki kurma yeteneğim, başkalarına duyduğum güven ve ilgi; bunlar çoktan köreldi. Tabii, bunların bir zamanlar var olduğunu varsayarsak. ~~~
Elçilerin geliş-gidiş ve görüşmeleri böyle sürüp giderken, Kureyşliler defalarca kamplarına girerek sahabeyi kışkırttılar. Her ne pahasına olursa olsun, savaş başlatmak için bahane olacak olaylar çıkarmaya çalışıyorlardı. Fakat her seferinde sahabenin sabır ve disiplini, Hz. Peygamber'in ince düşüncesi ve hikmetli davranışları, onların oyunlarını boşa çıkarıyordu. Sonunda artık Kureyşliler, Peygamber ve Ashabını Mekke'ye sokmama kararlarından vazgeçmiş ve barış gündeme gelmişti.
Reklam
Tıpkı kalbimizin olduğu gibi yüreğimiz de bir kastır,bir güven kası.Bu güven kası kullanılma ve egzersiz yapma ihtiyacındadır eğer zedelenirse yavaşlar veya zayıflar.
Ne kırılgan, ne hassas duyguymuş güven.
Sayfa 30 - Turkuvaz KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.