"Her yıl öğrencilerime en az elli kitap hediye etsem de bir raf dolusu kitap daha eklenip duruyor aralarına, çifter çifter dizili bir şekilde, sessizce, masumca ilerliyorlar evde. Onları durduramıyorum."
Bu kitap aslında bir hediye; 1974'te David Bowie'yi tesadüfen keşfeden ve bu rock and roll uzaylısının resimlerini çizmeye başlayınca içinde yaratıcılık aşkı patlak veren o çocuğa benim nihai hediyem. O patlama ise şöyle gelişti:
Çizgi roman dergilerinin en iyilerini biriktirmek konusunda mucizevi bir becerisi olan abim Lee
Savaş-arası dönem de Nazilerin Nietzsche’yi ideolojik bir müttefik olarak kullanabilmesini, sömürmesini mümkün kılan, Nietzsche’nin yapıtlarının I. Dünya Savaşı boyunca Almanya’da kazandığı popülariteydi (kayıtlarda belirtildiğine göre, Alman askerleri parkalarının bir cebinde Kutsal Kitap, ötekinde de Böyle Buyurdu Zerdüşt'le cepheye gidiyorlardı). Nietzsche, harekete felsefi bir gerekçelendirme ve meşruluk kazandırılması amacıyla Nazi davasına dahil edilmişti. O sırada Nietzsche, fikirleri, Nazilerin görüşlerine düşünsel güven ve güç kazandırabilecek, uluslararası üne sahip, tartışılan bir felsefeciydi. Kız kardeşi Elisabeth, Nietzsche’nin Alman militarizm ve emperyalizminin felsefecisine dönüştürülmesinde belirleyici rol oynadı. Ağabeyinin yazınsal serveti üstünde mutlak bir denetime sahip oldu; bugün, Elisabeth’in yalnızca Ecce Homo gibi belirli elyazmalarının yayımlanmasını engellemekle kalmayıp, aynı zamanda bazı çalışmaları üzerinde değişiklikler yaptığı ve Nietzsche tarafından yazılmış olduğunu iddia ettiği sahte mektuplar yazdığı da kesin biçim de kanıtlandı. Elisabeth, birçok kez Hitler’i Nietzsche’nin arşivine davet etmiş ve hatta bir seferinde ona Nietzsche’nin bastonunu hediye etmişti (bunu hangi amaçla yaptığı hâlâ bilinmiyor). Öyle görünüyor ki, Elisabeth Nietzsche’yi bu şekilde destekleyerek kendi önem ve ününü artırmayı hayal ediyordu.