Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Uyuyan Güzeller
İçimden bir ses bu kitabın yarısından fazlasını babasının değil de kendisinin yazdığını söylüyor. Çünkü Evie hariç kitapta kafa karıştıran hiçbir şey yok. Kadınlar uyuyor ve sonunda ne olacak? Bu iş nasıl sona erecek diye aşama aşama kitabı okuyorsunuz. Tabii ki heyecanla ve merakla okuyorsunuz ama sonu o kadar basit ki 'lan bunu mu'
232 syf.
7/10 puan verdi
Cesur, çocukluktan ergenliğine dek babasının istismarına maruz kalmış bir çocuk.
Bu yüzden okulunu bırakan, ruhundaki yaraların yönlendirdiği tercihleri yüzünden arkadaşlarınca hor görülen ve kendi hayatını kurtarmak için evden kaçan henüz 14 yaşında bir çocuk...
.
Her bölümde daha çok endişelendim.
Cesur, tam adının insanı. Her ortama korkusuzca dahil olan, zeki ama kendini bulamamış bir birey.
İlk aşk, ilk deneyimleri, ilk ayakları üzerinde duruşu...
Hayatının her anında üzüldüğüm bir nokta hep oldu.
Her seçime saygı duymak bir kenara, hayatı hep geriden yakalamaya çalışması kalbe dokunuyor.
Yaşadıklarını aklım almıyor evet, ateş de düştüğü yeri yakar bilirim ama ah Cesur keşke kendin için daha güzel yollar seçseydin.
.
İsim yazmayacağım ama okurken hep Cesur'un tanıdığımız bir ünlü olduğunu düşündüm nedense.
Üzücü ve dokunan bir hikaye.
Ben bir öğretmen olarak, erkek çocuklarına olan istismarı tanımak adına okumayı tercih ettim..Çevrenizdeki çocukların farkında olmak adına bu konulu kitapların değerli olduğunu düşünüyorum.
Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Ernesto Sabato'nun Tünel'i oldu. Çok merak ettiğim bir kitaptı.
Daha ilk cümleden içine çekiyor roman. "Juan Pablo Castel yani María Iribane'yi öldüren şu ressam olduğumu söylemem yetecektir sanırım..."
Bu cümle daha öncesinde okuduğum "Kırmızı Pazartesi" kitabını
Sensiz asla adi gibi bir hikayeydi.Gaye babasinin avukatlik bürosunda avukatlik gorevini yerine getiren gozu kara, kararli ,adalet pesinde kosan genc bir bayan.Can ailesinin tek oglu cesur bir amir.
Bu iki inatci keci nasil olduysa yillar sonra yine karsilasir ve iste her sey oradan alev alir.Aileleri o kadar naif ve yol göstericiydiler ki cok sevdim.Kardesleri ve kardes iliskileri cok anlayisliydi guzel bir ele alış vardi.Kenan ve zeynepe başli basina bir hikaye yakisirdi o ayri:)onlari ayri sevdim.
Gaye ve Can git gelleri fazla bir iliskiye sahip cift var karsimizda ,aralarindaki baglilik ve olaylar biraz agresif,bir o kadar hizli gelisen bir son sizi bekliyor yormayan bir kitap iyi okumalar...
Üç Perdelik Cinayet
Klasik bir agatha christie kitabı diyebilirim. Her zaman ki gibi son 7 sayfaya kadar katili tahmin etmenize fırsat vermemek için önümüze delil koymuyorlar poirot öğrendiklerini kendine saklıyor en son açıklama yaptığında bunu öğreniyorsunuz. Hikaye ve kurgusu güzel bir kitaptı.
Sarah J. Maas evrenine muhtemelen herkes gibi "Dikenler ve Güller Sarayı" serisiyle başladım. Bu seriye başlama cesaretini toplamak baya zor oldu, çok daha büyük bir evren olduğu için hazır olup olmadığımı bilmiyordum ve en sonunda başladım. Düellolar, yarışmalar, testler... Bu tür şeyleri okumayı sevdiğim için hoşuma giderek okudum. Yalnız kitaptaki dünya hakkında pek bir şey bilmiyorum su an :D zaman geçtikçe her şeyi öğrenirim diye düşünüyorum. Yoğun bir dönemime denk geldiği için ve karakterlerle yeni tanıştığım için okumam uzun sürdü. Bakalım serinin devamı nasıl gidecek.
Başka bir konu ise çevirinin berbat olması. Bütün seriyi aldığım için okuyacağım. Ama yeniden okumak istersem orijinal dilinde okumayı düşünüyorum. Ya da aralarda bazı kitapları yine orijinal dilde okuyabilirim. Eskiden çeviri okumak güzeldi ancak son yıllardaki çeviri kitaplar bazen beni aşırı rahatsız ediyor.
Jane Eyre
Şahane bir kitap!
Bu kitabı ilk okuduğumda 17 yaşındayım. O zaman da bu kitabı anlamış ve etkilenmiştim. Şu an 20’li yaşlarımdayım. Kitabı çok hatırlamadığım için tekrar okudum. Yine aynı duyguları hissettim , daha büyüdüğümden midir nedir daha güzel bir tat aldım. Bu kitabın en güzel yanlarından biri akıcı olması , dili hafif olması. Anlaşılır
‘’ Ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç. ’’ diyor Zeynep Hanım, Hayat Hanım’ın Hayaletleri eserinde. O halde, hem hayatımızı yaşayalım hem de eserlerin içerisinde var olan hayatlarda bir yaşam bulalım.
Bu eserde, on öykü bulunuyor. Daha öncesinde Zeynep Hanım’ın kaleminden Labirent Kedi ve Kumrular eserini okumuştum. O eseri genç okurlarımıza yönelikti, bu eser ise tam benlik olmuş. Zaten, kitabı okumaya başlar başlamaz beni içine çeken hikaye olan ‘’ Elma Ağacının Gölgesinde ‘’ eseri, kitapta en sevdiğim öykülerden biri oldu.
Her öyküsünde farklı bir düşünceyi ortaya koyan yazar, yarattığı duygu aktarımı ile kısacık öykülerde bile, duyguların izini bırakıyor okuyucuda. İlk hikaye olan Elma Ağacının Gölgesinde, korku ile aniden verilen hatanın insan hayatına etkisini ve çaresizliğini gösterirken, Kaç Kişiyiz isimli hikaye yalnızlığın acımasız tarafını gözler önüne sürüyor. Sadece Devam Et öyküsünde; kadın hayatının zorluğunu ve yaşamın içerisinde kar yığını misali, çıkışa mı yoksa derinlere mi gittiğimizi bilmediğimizi gösteriyor. Ve diğer kaleme aldığı hikayelerde, hep farklı ve etkileyici konulara yer veriyor.
Yazdıklarını akıcı bir biçimde ve yalın anlatımla kaleme alan yazar, bazen var olmayı bazen ise yok olmayı işliyor. Okurken bitmesin bu hikaye romana dönsün dediğim de oldu, bitsin artık çok hüzün dolu hissediyorum dediğimde. Hem etkileyici hem de etkisini uzun süre koruyan bir eserdi anlayacağınız, benim için.
Dilerim ki, yazarın kalemi daim okuyucusu bol olur.
Senin Mars'ına da Venüs'üne de.
Geçmişte yarım bıraktığım bir kitabı neden tekrar elime aldığıma gelecek olursak "Belki düşüncelerim farklılaşmış olabilir." düşüncesiydi. Her kelimede Mars-Venüs Mars-Venüs diyor. Kadın-erkek dese bu kadar boğulmazdım bu kitapta. 33 yıl önce yazılmış bir ilişki kitabını okumak, kesinlikle zaman kaybı. Günümüz ilişkileri ve günümüze yönelik kitaplar tercih etmemiz kanısındayım.
'Ancak en önemlisi, genç kızlar asla erkeğin peşinden gitmemeleri konusunda uyarılmalıydılar. Eğer böyle yaparlarsa, mağarayı koruyan ejderha onları yakardı'
Sanki hikaye anlatıyor. Neyin ejderhası bu? Kitabı yarım bıraktığım için hiç pişmanlık duymuyorum.
Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Detaycı yazar. Allah eşi Bonnie Gray'e sabır versin.
"Zweig bu novellasında bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir." diye yazıyor arka kapakta. Kitabı en iyi özetleyen cümle olduğu için içerik hakkında ekstra bir söze gerek yok bence.
Kitapta siyasi göndermeler bulunuyor
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,5bin okunma