Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ahlaki yozlaşma arttığında fikirlerini açıkça beyan eden pek az insan görsek de bu insanlar, aynı zamanda yozlaşmanın ne anlama geldiğinden bihaberdir çünkü kişinin bir şeye inanmasını sağlayan zihinsel edinim ile bir şeye inandığını bilmesini sağlayan zihinsel edinim farklıdır ve biri varsa diğeri yoktur. Dünyada her zaman aynı kalan hiç bir şey bulamadığım ve şahsi yargılarımı daha kötü hale getirmek yerine daha mükemmelleştireceğim sözünü verdiğim için bir zamanlar onayladığım bir şeyi, iyiliğini kaybettikten sonra hâla iyi kabul etmek zorunda kalsaydım, sağduyuya ve hakikate karşı büyük bir hata işlediğimi farz ederdim .
Ben kocamı sevdim. Onun kendisi ve ülkesi için arzularını gerçekleştirmesi uğruna elimden gelen her şeyi yaptım. Ama artık birlikteliğimiz onun daha fazla ilerlemesine engel oluşturuyor. Josephine'in durumunda olduğu gibi yine feda edilmesi gereken, kadın.
Sayfa 88 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
~ " Her şey iyiydi eskiden; Güler yüzlü ve dostçaydı her şey ..."
·
Puan vermedi
Merhaba haftanın son gününde Osamu Dazai’nin kaleminden @ithakiyayinlari ithakiyayinlar’ın çıkan #insanlığımıyitirirken kitabıyla geldim. #alıntı Bir de “ kirli çamaşırları olmak “ diye bir deyim vardır. Benim için o çamaşırlar doğduğum anda kirliydiler ve ben büyüdükçe temizlenmek yerine daha pis ve iğrenç hâle geldiler, ta ki her gece
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,9bin okunma
Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. Sen cilt yapıyorsun; şiraze nedir bilirsin. Bizde insanoğlu şirazesiz kalmış. Hayat onun için ahenksiz, birbirini tutmayan, günün hayatına cevap vermeyen bir yığın ölü kıymetler tarafından idare ediliyor. Dünyaya baktığımız zaman ayrı görüyor, kendi kendimize kaldığımız zaman ayrı düşünüyoruz. Yığınlarca tezat içinde yaşıyoruz...
Sayfa 91 - DergahKitabı okuyor
Işığım hakkında bildiğim her şeyi bana karanlığım öğretti.
Reklam
O bulutlar bana hiçbir şey söylemiyor . Bulutlar her zaman sessizdir . Benim gökyüzüne bakmamam gerekir belki de .
Esasen bir eğilimin ideolojileşmek üzere mayalanması için yeterince ayrıntılı ve uygulanabilir projelerin bulunması şart da değildir. Sarhoş edicilik katsayısı yüksek birkaç çarpıcı slogan her şeyi çözmeye yeter.
Sayfa 185Kitabı okudu
Güya bütün insanlık yalanı, dolanı ortadan kovarak aadalet ve hakikati en saygın makama geçirmek için uğraşıyor. Maazallah böyle bir felaket gerçekleşirse hep siyasetler, ticaretler, işlemler durur. Bütün dünya altüst olur. En akıllılarımız her gün aldanıyorlar. En akılsızlarımız her gün aldatıyorlar. Hepimiz daima aldanıyoruz, fakat fırsat düştükçe aldatıyoruz. Bu suretle geçim dengesini biraz düzeltebiliyoruz... Aldanıp da aldatamayanlar... İşte aç kalan güruh bu zavallılardır.
Her kemal sahibi ve cemal mâliki olanlar, kendi emsallarıyla inzimam etmeye ve kendi benzerlerinin elini tutmağa fıtrî bir meyli kalbinden hissedip duyarlar, ta ki o emsal olan kemal ve cemallerle güzelliğine bir güzellik daha katılsın. İşarat-ül İ'caz - 92
Reklam
Her dava adamının tanıması gereken üç Siyonist:
Theodore Herzl: Siyonizm'in kurucusu ve Dünya Siyon Teşkilatının Başkanı'dır. 1897 İsviçre'nin Basel kentinde düzenlediği büyük Yahudi kongresinde; "Basel'de Yahudi Devleti'ni kurdum. Eğer bugün bunu açıklarsam, herkes beni alaya alır. Oysa belki 5 fakat şüphesiz 50 yıl içinde herkes bu gerçeği görecektir. Yahudi Devleti'nin varlığı mânevî temellere oturtulmuştur, bu devlet Yahudi halkının bu konudaki istek ve azmi ile kurulmuştur." diyen ve büyük İsrail'in kurulması için Yahudileri ve Yahudi sermayesini organize edip teşkilatlandıran Siyonist Yahudi'dir. ____________ Emanuel Karasu: Theodor Herzl'in hazırladığı Siyonist planı uygulamakla görevli İspanya'dan Osmanlı Devleti'ne göç eden Sefarid Yahudisidir. Büyük Siyonist Kongresi'nde alınan karar gereği İsrail Devleti'nin kurulması için Sultan Abdulhamid'e Kudüs sancağında kendileri için toprak satılmasını teklif eden Siyonist heyetin içindedir. Bunu reddeden Sultan Abdülhamid'e halini (tahttan indirilmesini) kararı tebliğ eden heyetin başkanıdır. ____________ Haim Nahum: Mısır haham başıdır. Siyonist İsrail Devleti'nin kurulması için Müslümanların ezilmesini, sömürülmesini, dininden ve değerlerinden uzaklaştırılmasını sağlayacak olan "Haim Nahum Doktrini'nin" kurucusudur. Haim Nahum, Lozan Barışı öncesi, Osmanlı'yı savaşla yok etmek isteyen Siyonistlere akıl hocalığı yapmış ve Müslümanların savaşla değil ancak bu doktrinle etkisiz hale getirilebileceğini söylemiştir.
Her asrın kendine özgü bir hastalığı olur ya, bu asrın hastalığı da maşallah herkesin bilme hastalığıdır.
217 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dino Buzzati'nin Tatar Çölü, 1940 yılında yayımlanır. Dino Buzzati, Tatar Çölü'nün ilham kaynağının Corriere della Sera gazetesindeki işi ve kendisiyle, iş arkadaşlarının monotonluk dolu bu işte büyük bir fırsat bekler gibi harcadıkları zaman olduğunu söyler. Romanın ana kahramanı Giovanni Drogo, bir eylül sabahı ilk atandığı yer olan Bastiani Kalesi'ne gitmek üzere yola çıkar.Drogo yol boyunca yaptığı varoluşsal sorgulamaları, kaleyi görünce geride bırakır, subaylığının ve görevlerinin gerçekliği omuzlarına yüklenir. Drogo kaleye varır varmaz buraya ait olmadığını hisseder.Geri dönme talebini ileten Drogo, kalenin surları ötesinde gördüğü uçsuz bucaksız çölle büyülenir.Dört ay daha burada kalmayı kabul eder. Rutinlerin yıldırıcılığı, dahası yarasızlığı, Drogo'nun potansiyelini kullanamamasına yol açsa da onu görev adamına dönüştürür. Kalenin savaşa her an hazır olma gerekliliği, ansızın çıkıp gelecek düşman beklentisi, yıllarını burada geçirmeyi kabullenmesine neden olur. Çölün ufuk çizgisinde gördükleri karaltıları başlangıçta düşman sansalar da öyle olmadığı kısa sürede anlaşılır. Düşmanı bekleyişle geçen 20 yılın sonunda Drogo, yaşlanır, sağlığını yitirir. Tatar Çölü'nde kullanılan "Kale" insanın kendini bilinçli olarak hapsettiği güvenli alanı sembolize ediyormuş. Drogo'nun içinde bulunduğu kale, sıkıcı da olsa alışkanlığa dönüşerek, tüm yaşamını bir bekleyiş içinde ziyan etmesine, neden olur.Beklemek, hem umut hem umutsuzluk doğurur. İnsanın aklından kolay kolay çıkmayacak, çok düşündürücü bir kitap, Tatar Çölü.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınları · 199113,2bin okunma
Ergenlik ne denli beklenen ve doğal bir süreç olarak görülse de bireyi hemen her zaman beklemediği bir şekilde yakalar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.