''İnsan denen bu canlıların en önde gelen özelliği, güdüleri ve işlevleri dışında kendi kendilerini hissedebilme, anlayabilme becerisinden yoksun olmaları. Bireysel benliklerinin yalnızca bir bütünün, öncelikle insanlığın, kendi türlerinin parçaları olduğunu anlayabilecek kadar evrimleşmemişler; insanlığın Doğa'nın, bitkilerin, hayvanların, kuşların, böceklerin, sürüngenlerin bir parçası olduğu, onlarla birlikte Kozmik Ahenk'te küçük bir ezgi oluşturdukları bilincine varamamış olmalarından bahsetmeye bile gerek yok.''
“Çünkü hatırlamam gereken şey zamanın akışıyla ilgili. Ve pek çok kişideki kaygı da budur. Bir şey yapmaları gerektiğini bilirler; yalnızca kıt kanaat geçinmek, yüzlerini boyamak, mağaralarını süslemek, rakiplerine pis numaralar yapmak değil, bir başka şey yapıyor olmaları gerektiğini. Hayır. Ölmeden önce başka bir şey yapmaları gerekmektedir; işte akıl hastaneleri bu yüzden dolu ve eczaneler bu yüzden gittikçe çoğalıyor.”
“Milyonların kafayı kırdığı, kırıklardan sonunda ışığın parladığı akıl hastanelerinde, fabrika tavuklarının yemliklerine atılan granüller gibi haplar bırakılıyor, UYU, uzanan kollara iğneler saplanıyor, UYU, kollara bağlanmış kauçuk borulardan damlalar damlıyor, UYU.”
“Bir hissi, bir zihinsel durumu, bir şeyi yaftalamanın, bir sözcük dizisi veya tabir bulmanın, kısacası onu tarif etmenin o durumu anlamakla, deneyimlemekle aynı şey olduğunu düşünmek için insanın özel bir şekilde eğitilmiş olması gerekir.”