Lara’yla yine yaralarımıza merhem süren, bizi iyileştiren bir sevişmeye daldık. Onun, nazlı bir prenses gibi beni narin vücuduna kabul edişi, içine alışı, çölde serap sandığın bir gölün gerçek olduğunu anlayarak onun serinliğine ve can kurtaran merhametine sığınmak gibi bir şeydi. Uzun, sessiz, şefkatli, dokunaklı ve ipeksi sevişmemizin sonunda uykuya dalmadan önce hissettiğim şeyi çok iyi biliyordum.