Dünyadaki evliliklerin küçük bir kısmı, zorla yaptırılan evliliklerdi. Geri kalan çok büyük bir kısmı ise birbirlerini sevdiklerini sanan insanların yaptıklarıydı. Daha doğrusu seveceği insanı bulamadığında, korkudan, bulduğu insanı sevmeye çalışanlar. Hoşlanma hissini aşk sananlar. Her taraf bu tarz çiftlerle doluydu. Acaba yeryüzünde gerçekten aşık olup beraber olabilen kaç kişi vardı, diye merak etti Tesla. Kaç tane olabilirlerdi ki? Aslında yıllar önce Shakespeare meseleyi çok güzel özetlemişti. "Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz" cümlesi, ortalama bir insanın aşk sandığı fizyolojik süreci güzel ifade ediyordu.
"Beyin gerçekten garip bir organdı. Vücuttan gelen tüm ağrıları hissedebilmesine rağmen kendi ağrısını hissedemezdi. Çünkü beyin üzerinde ağrıyı algılayacak yapılar yoktu."
Kitaplardan başka bir yerde nefes alıp veremediğimiz zamanlar vardır. Cemil Meriç böyle bir vakitte kurmuştur o can yakan cümlesini: "Anlıyorum ki zalim ve kıyıcı bir gerçekten kurtulmanın tek çaresi reel dünyadan kitaplar dünyasına sığınmak."