Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz

Deniz
@ikikeredeniz
İstanbul
19 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
“Dünyadaki en büyük ağırlık insanın ağırlığıdır. Çünkü insanoğlunun yüzü hep biriktirmeye, yükünü ağırlaştırmaya dönüktür.”
Reklam
Her yeni yaranın, kendi kendine atan yeni bir yürek olduğunu söylüyordu.
Ölümden korkmayın, o geldiğinde siz burada olmayacaksınız. Ama ya yaşlılık, o geldiğinde biz hâlâ burada olacağız.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Köklü bir rutin üzerine kurulmuş bir hayatı bırakmak zordur, o hayattan nefret etseniz bile.
İnsan hayatı, karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
Reklam
.. ancak gerçek dünyada hassasiyet eksikliği ölüm demekti.
Ne olduğunu bilmediğim bir şey ziyan olup gitti. Hayatın kurulabilen değil yaşanan bir şey, yaşamanın da geçip giden bir şey olduğunu anladım. Hayata razı oldum. Hayata razı olunca dünya tek renk oldu.
Kişisel hikayemiz daha biz doğar doğmaz başkalarının hikayelerine çoktan karışmıştır.
“Herkesin tıka basa kendisiyle dolu olduğu bu zamanda, ben derdimi kime anlatabilirdim.” Hayat - Zeki Demirkubuz / 2023
Hayat, bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl varolduğumuz ya da olmadığımız. Önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayal kırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler. Düş gücü ve tutkuları engellenmişler için ise hayat, çocukken oynadığımız oyunların büyüyünce izin verilmeyen oyunsuzluğu. Ve hayat, tartışılması gerekmeyecek kadar sıradan ve yalın. İnsanlık tarihi boyunca onu karmaşık bir hale getirme yönünde öyle ustalaşmışız ki bazılarımız bununla ilgili bir şeyler söyleme ihtiyacını duyuyoruz; hayatın kendisinden çok, onu çözülmesi zor bir yumağa nasıl dönüştürdüğümüzü anlatabilme umuduyla.
Reklam
“İnsan, hayatın ne olduğunu anlayana kadar ömrünün yarısı tükenmiş olur.”
Gidiyorum, gidiyorum ama dönecek bir yerim yokmuş gibi hissediyorum.
“Hiç kimse başına geleni kendisine açıklamadan yaşayamaz. Af, itiraf, kabul. Ne dersek diyelim, bazı şeyleri evvela kendimize açıklamamız gerekiyor. Başkalarının şerh düşüp düşmemesi meselenin sonrası. Sürekli kendini suçlamakla kusuru önce kendinde aramak arasında kalın bir çizgi var. İlki devamlı yaralar, ikincisi daima iyileştirir.”
“Her şey zıddıyla tamamlanır ve bir anlam kazanır. İnsan bu bütünlüğü kavrayınca tam hissediyor ancak; gönlünün fırtınaları, yoğun çaresizliği, umutsuz çıkmazları, kahredici sarsıntısı azalıyor, dinginleşiyor ve sakinleşiyor. İnsan savruldukça, yerinden edildikçe, silkelendikçe yerini buluyor ve kendine geliyor.”
“Öyle sanıyorum ki öldüğümüzde, insanların bizi unutma çabasını mezarımızda huzursuzlukla izleyeceğiz. Aksine, unutulmak bizi hafifletecek. Anıldıkça eklem yerlerimiz sızlayacak, adımız geçtikçe boğazımız kuruyacak. Yersiz yurtsuz bir avare gibi gezeceğiz orada burada. Halbuki unutulsak, sükûn bulacağız.”
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.