Öncelikle kitabın geçtiği şehirde büyük bir ekonomik dengesizlik ortaya çıkmıştır. Orta halli sınıfı yok edilmiş, insanların yaşam standartları oldukça düşmüştür. Fakat aynı zamanda şehrin kapitalistleri de gittikçe zenginleşmektedirler.
Hikaye, bir grup anarşistin trafo merkezini ele geçirerek elektrikleri kesmesiyle başlar. Daha sonra bu
Bir nükleer savaş tehdidi yaşayan İngiltere, çocuklarını güvene almak için onları bir uçağa yerleştirerek ülkeden uzaklaştırmak isterler. Fakat uçak bilinmeyen bir sebep ile ıssız bir adaya düşer. Kazada uçakta kalan bütün yetişkinler hayatını kaybeder ve sadece çocuklar hayatta kalır. Çocukların yaş aralığı ise 6-12 arasındadır.
Çocuklar adaya
İŞTE GENE BEN ve SİZLERE YİNE OKUMUŞ OLDUĞUM ESKİ BİR KİTAPTAN BİR İNCELEME DAHA. :)
Don Kişot ile ilgili bugüne dek ifade edilememiş şeyler hakkında kim ne söyleyebilir acaba? Miguel de Cervantes tarafından kaleme alınan ve yazılan bu güzel roman, dört yüz yıldan bu yana, on sekizinci yüzyıldan kalma edebi akımlara, yirmi birinci yüzyıl
“Her iktidar adam öldürür mü?”
“Evet. İktidar zulüm demektir. Hele denetlemeyen iktidar.”
“Peki, iyi insanlar iktidara gelirse?”
“Öyle şey olmaz!”
“Neden?”
..
“İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar.”
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk
Kısa bir zweig öyküsü. Özellikle sınıflar arası ilişkileri anlamak açısından okunmaya değer. Konusunu sıkıcı bulsam da bir oturuşta okunuyor. Bilhassa kitabın ikinci yarısı daha keyifli.
Zweig'in diğer öykülerinin yanında sönük kalsa da sorunlu kadın psikolojisini anlamak açısından oldukça zevkli bir eserdir. Şahsi fikrim olarak her kadın içerisinde az da olsa bir madame de prie barındırır.
Yazarımız kadın ruhunu gerçekten çok iyi anlatıyor. Ben kadın ruhunu bu kadar iyi çözmüş başka bir erkek yazar görmedim henüz. En üst düzeyde iktidarı tatmış madame de prie'nin iktidar çevresinden uzaklaştırılmasıyla yaşadığı acı ve yalnızlığı, sonrasında düştüğü boşluğu, bu düşüşün sebep olduğu ruhi bunalımı ve çaresizliğin insana neler yaptırdığı...
Madam'ın istediği hayatı yaşayamayacağını öğrenmesi üzerine trajik bir ölümle hayatına son vermek istemesi -ölümünü destanlaştırmak istemesi- fakat bu ölüm haberinin beklenen etkiyi yaratamaması ve burjuva'nın hızlı hayatında saniyeler içerisinde buharlaşması ise trajikomik bir son yaratmış. Bir köylünün hayattan beklentileri ile madam'ın beklentileri arasındaki çatışıklık Zweig'ın eşsiz üslubu ve tasviriyle son raddesine kadar anlaşılabiliyor.
Aslında stefan zweig seneler önce, kitaptaki madam prie karakteri ile bize, şu andaki sosyal medyada bol miktarda bulunan ilgi or*spularının ileride yaşayacaklarını anlatıyor. Umarım anlarlar.
Orijinal ismi : Geschichte eines Untergangs
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,4bin okunma
Rıfat Ilgaz dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim.
Soru: ‘’Nasıl bu