Son derece güzel bir kilitli oda polisiyesi daha.
Bir lord evine davet ettiği arkadaşları ile beraber vakit geçirmektedir.
Evde bulunan bir saat hakkında bir batıl inanç vardır.
Bu arada lord öldürülür.
Ancak polisin araştırmaları yetersiz kalır ve en sonunda John Gaunt'tan yardım isterler.
Acaba Gaunt başka bir cinayet işlenmeden bu esrarı çözebilecek midir?
Kilitli oda polisiyesinin üstadından yine güzel bir polisiye roman.
Bir Saat DurduCarter Dickson · Akba Yayınları · 19666 okunma
Çok güzel bir hikaye tek kelimeyle harika.sabır,erdem,cesaret,inanç,vb.kavramların süslediği bir yapıt.her kesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,4bin okunma
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi." başlangıcıyla zamanın dününe de bugününe de uygun düşen sözleri söyler Dickens yaklaşık iki yüz yıl zaman kadar öncesinden...
tartışmasız harika bir kitap.bu nasıl bir tutkudur nasıl bir inanç,adaptasyon.hissiyat anlamadım.heyecan doruklarda,merak hat safhada.soylecek pek birşey yok.herşeyiyle mükemmel.ancak şunu söylemeliyim ki serinin devamında aradığını bulamadım.sanki sonradan uydurulmuş,sanki sadece devamıda olsun diye yazılmış gibi geldi bana.hikayenin devamına inanılmadan yazılmış hiss veriyor.
Açlık OyunlarıSuzanne Collins · Dex Kitap · 201628,8bin okunma
En iyi zamanlardı; en kötü zamanlardı. Bilgelik çağıydı; ahmaklık çağıydı. İnanç dönemiydi; şüphecilik dönemiydi. Aydınlığın mevsimiydi; karanlığın mevsimiydi. Umut baharıydı; umutsuzluk kışıydı. Öncemizde her şeyimiz vardı; öncemizde hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğrudan cennete gidiyorduk; hepimiz doğrudan cehenneme gidiyorduk. Kısacası o dönem de bugünkü gibiydi; öyle ki, dönemin en gürültücü yetkililerinden kimileri, hem iyisi hem de kötüsü için 'en' ile başlayan karşılaştırmalarda ısrarcıydılar.
Mümin Sekman der ki:Başarmak için yaşayanlar, ileride daha iyi bir yerde olacaklarına dair güçlü bir inanç geliştirdikleri için, bugün önlerinde olan zorlukları daha “katlanılır” görürler.
İnanç, ruhumuza bastırılan bir damga gibidir; Ruh ne kadar yumuşak olur, ne kadar az karşı koyarsa, ona bir şeyi mühürlemek o kadar kolay olur. Hele ruh bomboş olursa, ilk inandırmanın ağırlığı altında daha da kolaylıkla eğiliverir.