Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fırat Kara

Fırat Kara
@insandan_esintiler2
13 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Oscar Wilde’nin sanatsal ve bireysel üslubuyla ilk tanıştığım eseri, Sosyalizm ve İnsan Ruhu isimli ederidir. Eserin dilinden ilk etapta bahsedecek olursam; gayet anlaşılır, akademik bir alt yapı gerektirmeyen ve sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Yazar ne kadar kitaba Sosyalizm ve İnsan Ruhu ismini uygun gördüyse de eğer eseri okursanız bireysellik ve sanat ilişkisi konusunun ana tema olduğunu, bundan ötürü Sanat Yoluyla Bireyselleşme isminin verilmesi şahsi
Oscar Wilde
Oscar Wilde
fikrim olarak daha uygun bulurdum. Yazar özellikle sosyalizmin temel fikirleri olan: Özel mülkiyetin yerine kamusal mülkiyetin alması, yardımseverliğini yoksuluğun sürmesinde ki payı, özgürlüğün itaatsizlik ve başkaldırı ile mümkün oluşu, en iyi yönetimin yönetimsizlik olduğu, bireysellik ve sanat ilişkisi bağlamında oluşturduğunu söyleyebilirim. Özellikle sanatsal bakışın bireyselliğin kazanımında ki rolünü merak edenler için oldukça esin verici bir kaynak olduğunu söyleyebilirim…
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Sosyalizm ve İnsan RuhuOscar Wilde · Aylak Adam · 20141,240 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Günler aylar yıllar
…üzün süreli bir kuraklığın yaşanmasından dolayı insanların hayatta kalabilmek için yaşadıkları köyü terketmeleri ve geride sadece bir ihtiyarın ve kör köpeğinin yeni filiz vermiş bir mısır fidesi uğruna köylerini terketmeyişlerini konu edinir. Yaşlı adam köyü terk ederek yaşamını devam ettirebilme imkanına karşılık kendi köyünü ve kör köpeğini terk etmez. Mısır fidesi adeta yaşlı adamın yüreğinde sönmemesi gereken umut ışığını temsil etmektedir. Onun solması ve ötekiler gibi toprağa çekilmesi, yaşamın son bulması ve bir daha yeşermemesi demek. O yüzden yaşlı adam bir yandan kıtlıkla mücadele ederken bir yandan mısır fidesinin olgunlaşması, serpilmesi için uğraş verir. Adeta bu mısır fidesinin yaşamı için en büyük fedakarlığı yapar. Bir okuyucu olarak yaşlı adam üzerinden, kendi pratik yaşamım özelinde şu çıkarımda bulunduğumu söyleyebilirim: Hepimizin içerisinde umudu temsil eden, yaşamın içerisinde var olmayı olanaklı kılan bir mısır fidesi vardır. Ne olursa olsun her birimizin içinde yeşeren bu umuttan vazgeçmeyip içimizde yaşanacak tüm kuraklıklara rağmen onu beslemeye, büyütmeye devam etmemiz gerekiyor…
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,374 okunma
·
Puan vermedi
Kaspar
Peter Handke kaleme aldığı bu tiyatro metnini, 19 yüzyılda Almanya’ da esrarengiz bir şekilde ortaya çıkan 15-16 yaşlarında olduğu düşünülen, konuşamayan, kendi kendine yemek yiyemeyen, giyinemeyen bir çocuktan esinlenerek yazmıştır. Kaspar… bir cümle dışında konuşamayan, yürüyemeyen adeta annesinden yeni doğmuş bir bebek gibidir. Bir şekle sokulmamış her şeyiyle aykırılık teşkile etmektedir. Eşyaları ve duygulanışlarını tek bir cümle üzerinden anlatmakta ve dünyayı o cümle üzerinden anlamlandırmaktadır. Kaspar… bir düzenden yoksun oluşu ve tanımlanamayışı ile önplana çıkmakta ve diğerleri gibi onada dil öğretilmek istenmektedir. Kaspar.. cümleleri öğrendikçe ifade edebilmeyi, öğrenmeyi ve eşyaları tanımlayarak sahip olmanın ne demek olduğunu öğrenir. Ama kendisine öğretilen dil bir yandan kuraların ve düzenin aşılandığı ve bunun dayatıldığı bir sistemin taşıyıcıdır. Kaspar kendisine öğretilen, dayatılan dille bir şekle ve forma sokulduğunu sezinler. Ama haykıramaz ve buna dur diyemez. Çünkü ona bu kelimeler henüz öğretilmemiştir. Kaspar konuşmayı öğrendiğinde artık düzen sağlanmış, resme uydurulmuştur. Ve bunu fark ettiğinde kendisi gibi yürüyen, konuşan, davranan bir çok Kasparın olduğunu görür. Kaspar artık herkesleştirilmiş, özünden koparılmıştır. Otokrat güçler tarafından dil işkencesinin bir kurbanı olmuştur…özüne dönmek ve kendisini hatırlamak için cümlesini tekrar söylemeye çalışır fakat karşılaştığı şey bir kaos olur… Yazar Kaspar üzerinden her okuyucunun kendisine ‘… Kaspar kim şimdi?’ sorusunu sormasını bekler…
Kaspar
KasparPeter Handke · İmge Kitabevi · 201847 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Jung’ un felsefesini doğru ve kastedilen anlamında kavrayabilmek için giriş niteliğinde yazılan bir eser olduğunu söyleyebilirim. Yazar özellikle Jung’un kuramını anlatırken sıklıkla Jung’un kavramları ile ilgili tespitlerini alıntılayarak okuyucunun bu konudaki merakını cezbetmekle birlikte okuyucunun Jung’a bir adım daha yaklaşmasını sağlamaktadır. Eser de Analitik felsefesinin ana kavramları olan kişisel bilinçdışı, kollektif bilinçdışı, dört arketip üzerinde detaylıca durmakla birlikte toplumsal cinsiyet,rüya, geçiş ritüelleri, kişilik tipleri, toplumsal ve bireysel yıkıcılığın kökenleri üzerine de anlamlı tespitlerde bulunmaktadır. Jung’ un felsefesini anlayabilmek ve yaşamınızı onun öğretileri üzerine inşa etmek bilindiği kadar kolay değildir. Özünde mistik, psişik yönü ağır basan ve sembolik bir dil kullanan Jung’ anlayabilmek hem kişilik hem de zeka tipi olarak yatkınlık gerektirmektedir. Eğer kişilik ve zekanızın buna müsait olduğunu ve onun felsefeni anlamaya, yaşamaya talip olduğunuzu düşünüyorsanız bu eser başlangıç yapmak için biçilmiş kaftan olduğunu söyleyebilirim. Jung’ un deyişiyle: “Acı çekmeden bilinçlenmek mümkün değildir”. Onun felsefesini anlamlandırmak ne kadar zor olsa da bu zorluk bize bilinçlenmenin kapılarını aralayacak…
Jung
JungAnthony Stevens · Dost Kitabevi Yayınları · 201475 okunma
·
Puan vermedi
Cervantes’ in kaleme aldığı kitap, romanın ana kahramanı Senyör Kesada’ nın okuduğu şövalye kahramanlıklarını ele alan kitapların etkisinde kalarak adeta kendi benliğini kaybedip yani bir kimlik çözülmesi yaşayarak kendisini şövalye sanması ve bunun üzerine yaşadığı maceraları konu edinir. Benim analiz ettiğim daha doğrusu kendi bireyselliğim
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes · Anonim Yayıncılık · 201222,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Robert Ferguson,imanlı varoluşçu olarak kabul edilen Soren Kierkegaard’ ın felsefesini onun koluna girip eşlik ederek bizlere yakınlaştırmaya, bilinir kılmaya çalışmaktadır. Çünkü yazarın deyişiyle Kierkegaard’ın
Robert Ferguson
Robert Ferguson
dili şiirsel bir dil olup bazen onu anlayabilmek için bir merceğe ihtiyaç duyabiliriz. Kaleme alınan bu eser, Kierkegaard’ ın yaşama bakışını anlaşılır kılmak için mercek görevi gördüğünü söyleyebilirim. Kitapta Kierkegaard’ ın uyanış, susmak, umutsuzluk, ölüm, tatminsizlik, fazla düşünmek üzerine anlamlandırmalarını içermektedir. Kierkegaard Marx’ ın deyişiyle sadece felsefesini yaşayan bir bilge değil aynı zamanda çevresini dönüştüren bir etki yaratır. Bu anlamda bir devrimci olduğunu ifade edebilirim…
Kierkegaard'dan Hayat Dersleri
Kierkegaard'dan Hayat DersleriRobert Ferguson · Sel Yayıncılık · 2015138 okunma
·
Puan vermedi
Çalınan Dikkat
Johann Hari odaklanma ve yoğunlaşma becerimizi yaşamımızda meydana gelen değişimlerle risk altına girdiğini ve bu sorunu çözebilmenin sadece bireysel çözümlerle ortadan kaldırılamayacağını çünkü bunun toplumsal bir soruna dönüştüğünü ancak kitlesel çözümlerin, baş etme becerilerinin geliştirilmesiyle çözülebileceğini vurguluyor. Kendisini
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari · Metis Yayınları · 01,516 okunma
·
Puan vermedi
Varoluşçuluk
Nurettin Topçu’ nün anlaşılamamanın karanlığına bir ışık serpmeyi amaç edinerek varoluşçu felsefeyi kendi zihinsel merhalesinden geçirerek ifade ettiği bir eser kaleme almaktadır. Varoluşçu mütefekkirlerin diğer felsefi ekollerden farklı olarak bir sistemden kaçınmış olmaları, kendileri de bunun tanımlanışının mümkün olmayışını düşünmeleri ve
Varoluş Felsefesi - Hareket Felsefesi
Varoluş Felsefesi - Hareket FelsefesiNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2010463 okunma
·
Puan vermedi
Varoluşçuluk
VAROLUŞÇULUK Varoluşçuluğun fikir babalarından biri olarak görülen Jean Paul Sartre tarafından kaleme alınan Varoluşçuluk kitabı, varoluşçuluğun temel felsefesini öğrenmek isteyen her okuyucu için bir başucu kitabı niteliği taşımaktadır. Sadece varoluşçuluğun özellikleri ve ne olduğuna ilişkin değil ona yöneltilen saldırılara karşı bir cevap
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,169 okunma
·
Puan vermedi
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası Üzerine birkaç satır yazmadan geçemeyeceğim ve bende farklı bir tat bırakan romanlardan olduğunu söyleyebilirim. Yazarın post modern üslubu düstur edinmiş olması her bölümde farklı öykülerlerle başlayıp bir önceki bölümlere bağlamış olması bu tarz kitapları okumamış biri için biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Ama kitabı
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma