İrem Coşkun

İrem Coşkun
@irem_cskn16
Kapadı karanlığa Yesrib kapılarını, meydan okuyuşun çağın ordularına, bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır.
İkramı ruhun derinliklerinde duyan mütefekkir ise şöyle söylüyor: "Kendinize doğru olan yolculuğun bu mertebesinde beşerin yaptığı san'at, bir ameleliktir." Kısaca diyorlar ki, bu mertebede artık kulun işçiliğine, gayretine, ilhamına ve hünerine hacet yoktur. Varlık, onun san'atıyla ve bu san'attan neşet eden muhabbeti ile baş başadır.
Reklam
Seyyah, yani hayat yolcusu insan bütün bu deneyimlerini bir cümle ile özetlemek isterse şöyle söyleyebilir. İlahi bir kurgu ile ben, kendimden, kendime yolculuk yapıyorum. Ve bu yolculuk bir yerde son bulacaktır. Önemli olan o yerin kalp için bir itminan merhameti olup olmadığıdır.
Hayat; gençliğe arkadaşlık eden bir azim, orta yaşlılığa katılan bir ciddiyet, ihtiyarlığa tâbii olan bir hikmettir. Ama siz ey anamın oğulları siz aciz ihtiyarlar olarak doğmuşsunuz. Sonra başlarınız küçülmüş, cildiniz çekilmiş böylece çamurlarda yuvarlanan, birbirine taş atan çocuklar olmuşsunuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Spinoza, Etika'da ne der? "Affectus, qui passio est, desinit esse passio simulatque eius claram et distinctum formamus ideam." Yani bize acı veren duygular, onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar.
Gelecekte bir hedef göremediği için kendini çöküşe teslim eden insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar. Başka bir bağlamda, şimdiki zamanı tüm dehşeti ile daha az gerçek kılmak için geçmişe bakma eğiliminde olur.
Sayfa 83 - Okuyan usKitabı okudu
Reklam
Reklam