Aytmatov bize bu eseriyle kimliğini yitirmeye, mankurtlaşmaya zorlanan toplumun bu uğurdaki mücadelesini geçmişten alır, uzayın en derinlerine götürür. Kitap adeta tutsaklıklara, baskılara, sürgünlere karşı uzaydan bile duyulan bir haykırıştır. Gün Olur Yüzyıl Olur diye de bilinen eser, kum saatinin devrilip zamanın durduğu, ancak devrildiği yerde de geçmişten geleceğe doğru akmaya başladığı kısacık bir hayal dalgınlığının zamanı eriterek bir yüzyıl olma hikayesidir. Her bir satırı şiir tadında olan bu eser, muhteşem kurgusuyla insanın ne kadar iyi ve ne kadar kötü olabileceğini; çıkarları uğruna nasıl zalimleşebileceğini tüyler ürperten bir anlatımla bize aktarır. Eserin çıkış noktası ise Aytmatov’un mezarı başında yazan şu söz olabilir: “İnsan için zor olan şey, insan kalabilmektir.”