İlhan İrem, magnafantagna’nın ölümü
...daha küçücük bir kız çocuğu iken beni rüyasında görmüş hansu irem. ingiltere’deki gibi, yola merdivenle inilen, iki katlı taş evlerin olduğu bir sokakta, kolum pelerinli bir kızın omzunda uzaklaşırken, dönüp arkaya ona bakmışım ve “ben seni bulamam, sen beni bul” demişim. yıllarla/yıllarca yüreğinde büyütmüş sevgisini. sonra yaşadıkları şehir olan ankara’da verdiğim bir konser, sarı saçları beline kadar uzanan dünyalar güzeli bir kız, çıkışta elime bir kitap tutuşturdu ve kalabalığın arasında yok oldu gitti, içinde ne isim, ne adres, sadece bir cümle yazılıydı: “sözcüklerin büyütülmesinin bazen sessizlik olduğunu ve neşenin büyütülmesinin bazen gözyaşları…” o kısacık sürede hissettiğim duygu, çevremdeki herkesten çok farklı göründüğü idi. yıldızlığı, popüler kültürü sorgulamaya başladığım seksenli yıllar. kaçmak istediğim sessizliğin çağrısı gibiydi. ankara konseri uzun bir turnenin ilk durağıydı. 40 gün sonra anadolu’dan istanbul’a dönüşte bir magazin gazetesine turneyi anlatan bir röportaj verdim. elimde de o kitap; “magnafantagna’nın ölümü”...
Bursa'da Zaman
Birkaç parca eşya almak için koydum önüme sırt cantamı ve dedim ki; bu sefer diğerleri gibi olmayacak, bu sefer sırtımda onca yükü taşımayacağım. Sanki nereye ve kaç günlüğüne gidiyordum işte.. Son gidişlerim diye mi acıyor yüreğim böyle, yaklaşmak istemediğim sona gidiyorum diye mi ayaklarım geri geri gidiyor? Bursa.. Ulu şehir, yeşil sehir, koca
Reklam
Bu Ramazan Başka Olsun!
Allah'ım! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a Ulaştır.[1] Ramazan ayına takriben 2 hafta kaldı. Rabbimden bu ayların bizler için bereketli olmasını ve Ramazan ayına bizleri ulaştırmasını niyaz ediyorum. Peygamber efendimiz (sav) Ramazan ayını ihya etmek için Recep ayında paçalarını sıvamaya başlardı. İbadetlerini ve
Sandıkların içini göstersem sana çizdiğim resmin yalnızlığın geyik gözlü köşesinde bir rafa koyabilsen olup biteni” Gözlerindeki anlam nehrinde boğma beni. Ellerinin itticâhı saçlarımı okşamak niyetiyle olsun. Gönül bahçemi şerha şerha ettiğin seher yeli… Kurduğum sofrada aşkın eksik, gözlerindeki alev olmadan nâkıs ocağım. Yağmur sinemi
Yarasa’nın 21 Şiiri
Ölüm rengine bürünmüş Bir Ahmet Erhan portresi gibi Dolaştım kendi kıyılarımda Yalnızlığı çileden çıkaracak kadar yalnızdım Elimi düğümlediğim ayağımla Bir çağdaş ve Müslim olarak Kendime sığındım Yenilgim de bu kadardı
Benim hayatım boyunca hiç şemsiyem olmadı. Ne çocukluğumda ne de bu yaşıma geldim böyle lüzumsuz bir eşyayı edinmeye gerek görmedim. Hiçbir zaman gökten yağan o Rahmete karşı bir kalkan açmadım. Rastgeldiğim bütün yağmurlarda ıslanabildiğim kadar ıslandım. Ben zaten bu teknolojiyi de hiç bir zaman anlamadım... Havada uçuşan, gözle görülmeyen o
Reklam
1.000 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.