Aşk egoyu Yener adlı 1 bölümde insanla bireysellikle hayatın anlamı ile ilgili yazılar yer alıyor
.
Memleketimizdeki günlük Hayatlar önceki kuşaklardan kalan değerlerin etkisi ve yozlaşma gibi konulardaki yazılardan ise Derya'dan habersiz mahirler bölümü ortaya çıktı
.
Barış çığlığı adlı bölüm evrensel kültür ve insanlığın ortak değerleri ile
"Çocuğun mu var, derdin var!" diye hayıflandı kadın.. "Daha başından aldınız o çocuğu! Onu kabullendin ki sana diğer çocuklara da sabredebilme, bakabilme; güneş misali yuvaya doğma ilmi yüklendi içinize.." diye bir ses fısıldadı yan tarafından. " Kaç yasındasın" diye sordu yaşlıca olan "21" diye
İlerlemenin yolu araştırmaktır, araştırıp bilgileri birleştirmektir, bilgileri kullanışlı hale getirmektir. Araştırmadan üretmeye devam etmek aynı şeyleri üretmeye sebep olur. Araştırmadan yaşamak aynı günleri güzel görmeye, aynı şeyleri yaşamaya sebep olur. Araştırmadan çalışmak yerinde saymaya sebep olur. Araştırmayan insan ilerleyemez.
Bir şeyler yaparken insan araştırarak net bilgilere ulaşmıyorsa net bilgilere ulaşma imkanı çok azdır. Araştırmasına sebep olacak şeylerle uğraşmıyorsa ya geriliyordur ya da yerinde sayıyordur. İstisnalar kaideyi bozmaz. İstisnalar yalnızca rastlantıdır...
Sağ gözleriniz tam olarak birbirinin karşısına denk gelecek şekilde oturmaya Özen gösterin bu her ikinize de farklı bir pozisyonda oturmaya oranla biraz daha rahat hissetme şansı verir. Bu deneyin kurumsal uygulamalarında başka birinin sol tarafına oturan kişilerin akıllarına gelen ilk duyguyu "korku" ya da "öfke" olarak tanımlamaları çok ilginçtir. Başka bir kişinin sağ tarafına oturan insanlarsa ilk duygularını "iyi hissettim" veya " tanıştığıma memnun oldum" ya da "mutluyum" şeklinde tanımlanmaktadır. Elbette istisnalar kaideyi bozmaz fakat sonuçlar oldukça kuvvetlidir Bu nedenle iyi bir ilk izlenim bırakmak için yapabileceğiniz en iyi şeyin karşımızdaki kişinin sağ tarafına oturmanız olduğuna inanıyorum.
31 Mart yerel seçimlere şunun şurasında 14 gün falan kaldı. Bu seçim içerisinde bir de mahalle muhtarı seçmesi var (bana kalsa şu dijital çağda tamamen gereksiz bir durum bu muhtarlık işi zira eskisi gibi değil sonuçta herkes kendi işini telefondan ordan burdan görüyor). Biraz daha küçük yerlerde yani kırda, köyde, taşrada veyahut kasabada yaşayan
"Bilirsiniz belki, kadınlar erkeklere nazaran daha çabuk olgunlaşırlar. İstisnalar kaideyi bozmaz dedikten sonra otuzlarına yaklaşmış bir kadının hitabet ve ikna yeteneği kuvvetli olan erkeklere çekildiğini söyleyebilirim. İlişkinin akışı hemen her zaman şöyle gerçekleşir: Anima projeksiyonu alan kadın ilk önce bundan çok hoşlanır. Beğenildiğini ve kendisine değer verildiğini düşünür. Bu durum aynı zamanda animusun güç istencini beslediği için kadın kendini güçlü ve koruma altında hisseder. Bu nedenle kadının gözünde erkek, olduğundan daha değerlidir. Kadın artık erkeğin ışığı altında sıcacık güneşlenmektedir. Oysa aynı anda o da kendi ışığını erkeğe yönlendirmiştir. Çift taraflı bir anima-animus yansıtması içinde bilinçleri körelen çiftler, kendi özgür iradeleri dışında dehşetli ilahların yönetiminde bir tiyatro sahnesinde haz ile desteklenmiş süfli bir oyuna katılırlar. Bu noktada kadın kendi değerini ve özellikle potansiyelini bir süreliğine erkeğe teslim etmiştir. Bu sahte gerçeklikten ilk uyanan kadın olur. Çünkü yansıtma çekildikçe kadın kendi gibi olmaya başlar ve erkeğin bu duruma kızdığını veya onu beğenmediğini anlar. Zaten erkek de onu olduğu gibi değil istediği gibi görüyordur."