Dünyanın mütevazı kişilere miras kalması gerekirdi ama tam aksine gençlere kaldı. Kendi ruhlarına bakmak yerine bilgisayar ekranlarına bakan teknoloji bağımlılarına…
Gerçekliğin doğasıyla ilgili zihinsel berraklığa ulaştıkça, Tanrı’nın yüzeyinde sadece bir dalga olduğumu bilmek bende bir sevinç ve kutsanmışlık hissi yaratıyor. Belki bana göre ataraxia budur. Belki Epikür bize dinginliği tavsiye ederken haklıdır. Ama her insan dışsal şartlarına ve zihninin doğal eğilimlerine ve içsel özelliklerine göre bu dinginliğin peşine kendi tarzında düşmelidir.
“ Bazen suyun berraklaşması için önce bulanması gerekiyor. Ben hep o bulanık suyun içindeydim. Dibi göremiyordum. Bulanık bir suyun içinde yüzmüşüm ömür boyu. Doğduğumdan beri bozuk görüyormuşum her şeyi, yanlış duyuyormuşum. Hepimiz öyleymişiz aslında, sadece ben değil, hepimiz.”
Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzüne bir de insanların yüzüne bakıyor ama onları birbirinden ayırt edemiyordu. Hangisi hangisiydi anlamak mümkün değildi.
“Medya kullanımını önemli ölçüde kısıtladığında ne kadar çok zamana, enerjiye ve saf beyin gücüne sahip olabileceğini hiç düşündün mü? Her an bir skandal, gelişme ve birçoğu asla gerçekleşmeyen potansiyel kriz tarafından heyecanlandırılıp öfkelendirilmediğinde kendini ne kadar dinlenmiş ve ne kadar şimdiki zamanda hissedebileceğini hiç düşündün mü?”