Erkut

Erkut
@justerkut
Stj.Dr
3 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
335 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Statü Endişesi Hakkında
Etiketin bu kadar önemli olduğu günümüz dünyasında, nitelikli olmak ile statü sahibi olmanın aynı şey olmadığını her ne kadar biliyormuş gibi gözüksek de aslında içselleştirip davranışlarımıza dökemiyoruz. Bunun sonucunda da insan istemeden her statüyü nitelik olarak görme yanılgısına düşüyor. Yazar bize en temelden statü ve nitelik konularını ele alarak, herkesin anlayacağı sade bir dilde statünün, niteliğin ve bunlara bağlı endişenin otopsisini yapmış.
Statü Endişesi
Statü Endişesi
Alain de Botton
Alain de Botton
Statü Endişesi
Statü EndişesiAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2021883 okunma
Reklam
Erkut

Erkut

, bir kitap okudu
335 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Statü Endişesi
Statü EndişesiAlain de Botton
8.6/10 · 883 okunma
Başarının Tanımı Hakkında
Başarılı insan deyince, hangi ırktan olursa olsun (miras yoluyla değil de) kendi etkinlikleri yoluyla, ticari dünyadaki sayısız branştan herhangi birinde para, güç ve ün kazanabilmiş insanlar akla gelir (spor, sanat ve bilim de bu branşlara dahildir). Modern toplumların pratik olarak "meritokratik" toplumlar olduğuna inanılır, bu yüzden de maddi başarıların "kazanılmış" başarılar olduğuna kesin gözüyle bakılır. Modern dünyada para kazanabilme ve biriktirebilme yetisi, kişide dört temel özelliğin var olduğunu kanıtlar: Yaratıcılık, cesaret, zeka ve akıl sağlığı. Kişinin,alçakgönüllülük ve Tanrı'ya gönülden inanma gibi erdemlere sahip olması, hiç kimsenin ilgisini çekmez.
Sayfa 215Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi değerimiz hakkında
İdeal bir dünyada yaşıyor olsaydık işler böyle gitmezdi şüphesiz. Böyle bir dünyada dıştan gelen darbelere karşı daha dayanıklı olurduk. İnsanların bizi fark etmeleri ya da görmezden gelmeleri, hor görmeleri ya da yüzümüze gülmeleri böylesine etkilemezdi bizi. Birisi çıkıp da bize abartılı iltifatlar yağdıracak olsa onun sözlerine kapılıp gitmezdik. Ve kendimizi adil bir biçimde degerlendirebiliyor olsaydık, bir başkasının eleştirileri karşısında bu kadar yara almazdık. Kendi değerimizin farkında olurduk. Oysa biz karakterlerimizle ilgili binbir türlü görüşü içimizde tutuyoruz. İçimizde hem zekaya hem aptallığa, hem komikliğe,hem sıkıcılığa, saygıdeğerliğe ve silikliğe dair izler taşıyoruz. Ve böylesine dalgalanabilen karakterlerimizle biz, o anda ne kadar önemli olduğumuz sorusunun yanıtını tamamen toplumun takdirine bırakıyoruz. Toplum üyelerinin bizi o anda hor görmesi içimizdeki olumsuz değerlendirmeleri, bir gülümseme ya da iltifat ise olumlu değerlendirmeleri ortaya çıkarıyor. Kendimize tahammül edebilmek için diğerlerinin şefkatine birebir bağımlıyız sanki.
Statü Endişemiz Hakkında
Merdivendeki konumumuz bizim için cok önemlidir çünkü benlik imgemiz (kendimizi nasıl algıladığımız) başkalarının bizi nasıl algıladığıyla birebir alakalıdır. Nadir istisnalar dışında (Sokrates ve isa gibi), hepimiz kendimize tahammül edebilmek icin dünyanın bize saygi duyduğuna dair birtakim işaretler arar, onlara bel bağlarız.
Reklam