"Halkın yaşadığı yerler halkın kendisidir, onun ayrılmaz bir parçasıdır. Artık halk bir bütün değildir, çünkü hepsi yollarda, otomobillerin üzerinde yapayalnız. Artık onlar yaşamıyorlar . O eşeoğlu eşşekler, halkı öldürdüler."
Düşük ücretli, pek değer verilmeyen, geleceği, ufku olmayan, insanın bir iskemle de ömür çürüttüğü her gün hemen hemen kısır bir uğraşın boşluğu içinde yeteneklerine gerilemesine ve adım adım paslanmasını tanık olduğu, ama buna karşılık düşünmekten, istemekten ve eyleme geçmekten kurtulmanın kelimelerle dile getirilemez sevincini bulduğu memurluk görevleri... Vesayetçi bir yönetmenlik... insanın faaliyetini bir duvar saatinin düzenli hareketi içine sokar ve onu eyleme geçmenin ve yaşamanın yorucu onurundan muaf tutar.
-- Dedem senin sahte para yaptığını söylüyor.
-- Deden mi ? Hımm ... Boş konuşuyor deden.
Paranın , kardeş hiç bir anlamı yoktur...
-- Para olmazsa ekmeği nasıl alacağız ?
-- Haklısın, kardeş, ekmek için para ödemek gerekir...
-- Gördün mü ? Ya et almak için?
-- Doğru , onun içinde para gerek...
Usulca güldü anlatılmaz sevimlilikte bir gülüştü bu.
Hüzün ve sevinç.insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar.