Doğrun seni bekliyorsa, ayağına çağırmazsın sen gidersin. Yoksa gelen yanlışlarla hayatını sürdürür şikayet etmezsin. Arkasından gidilecek doğrularla, ayağına gelen yanlışları ayırt etmeyi öğrenmeli artık kalpler.
"Yok canım. Tembellere türlü düşler kurduran şu küçücük sarı şeyler. Ama ben ciddi bir adamım. Öyle düş filan kuracak vaktim yok."
"Ha, yıldızları diyorsun."
"Evet, evet. Yıldızlar."
Onu yargılarsın. Ara sıra ölüm cezası verirsin ona. Senin adaletinin pençesinde kalır. Ama tutumlu davranmalı, her seferinde onu bağışlamalısın. Çünkü yargılanacak bir o fare var elimizde.