Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe Ünlü

Bir akşam sofrasındaki arkadaşlarına makam dağıtırken Nuri (Conker)e: -Seni de başvekil yapacağım,der. -O birader,beni başvekil yapmak için sen ne olacaksın? -Bir adamı başvekil yapabilecek adam!
Reklam
Tamam! Bildiğin it tasması… Bizde köylü on yaşını buldu mu, soylusunun demircisi, bir uygun tasma döver, oğlanın boynuna geçirip perçinler sıkıca…
Bazen okumuşluk silahtan daha iyi vurur Selim,neden dersen okumuşluk gözünü açar insanın,bu içinde yaşadığın hayatı anlamana yardım eder. Hayatı anlamazsan tutsak olduğunu bile bilemezsin,sana ne verirlerse kabul edersin,hakkını arayamazsın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dedem Korkut geldi,kopuz çaldı. Gazi erenlerin başına neler geldiğini söyledi. Hani öğdüğümüz bey erenler? Dünya benim,deyenler? Ecel aldı,yer gizledi, Fani dünya kime kaldı? Gelimli,gidimli dünya, Sonucu ölümlü dünya!
Sayfa 243Kitabı okudu
Dede Korkut hikayeleri hiçbir zaman tazeliğini yitirmeyen,eskimeyen,yetişmekte olan bir genç kızın bugünden yarına artan güzelliğini taşımaktadır. Onun güzelliği,onun tadı,gücü Demâdem artar,eksilmez,tükenmez,bînihâyettir.
Reklam
Kuşkuşotu ona akıl verdi. Kitap okursa bir dolu şey öğrenebileceğini söyledi.
Sayfa 100Kitabı okudu
O, denizde bir dalga, ormanda bir yaprak ve dev yapılı bir erganunda bir ince teldi.Kendini , ilk Türk akınlarının birinde, bir ordu içinde, uzun zamandan beri yürüyor farzediyordu. ERGANUN Azerbaycan ve Anadolu enstrümanıdır. 6. Yüzyılda yaşamış şair Ketran Tebrizi divanında erganun aletini de tarif eder. Gövdesi kara ağaçtan, üstünün yarısı deri, yarısı ağaç kaplı, altı telli, mızrapla çalınan bir sazdır. Kitaplar öğretir
Sayfa 231Kitabı okudu
“Bir parça da resimlerde gördüğümüz Alman ve Felemenk şalelerini hatırlatmıyor mu?” Şale: Şale, orman içinde geniş saçaklı alçak çatısı olan ahşap dağ evidir. Fransızca da dağ evi anlamına gelen chalet sözcüğünden Türkçeye şale olarak geçmiştir. Fransa Alpleri, Tirol, Bavyera Alpleri’nde oldukça fazla tercih edilen şale 19. Yüzyıl Osmanlı mimarisinde de örneklerine rastlıyoruz. Kitaplar öğretir .
Grande Rue de Péra , Cadde-i Kebir ,İstiklal Caddesi ya da Beyoğlu nasıl adlandırılırsa adlandırılsın burası her gün, her an değişen yeryüzünün en büyük tiyatro sahnesi gibiydi.
“Şunu hiç unutma,gâvur hain olur,”demişti Azra. “Bakma Avrupalılar’ın öyle insan hakları havarisi kesilmelerine filan. Kendilerinden olmayana hiç merhametleri yoktur.”
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Gitgide büyüyen bir karamsarlık vardı içimde,olanca gücüyle yüreğime çöken bir ağırlık. Kalp krizi mi geçirecektim ne? Yok,sadece hayatın farkına varıyordum bir kez daha. Hepsi buydu. Eskiden de çok iyimser bir adam değildim ama hiç değilse mücadele edebilecek bir kararlılığa sahiptim. İnancım olmasa bile inadım vardı
Sana izin veriyorum,git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.
Zenginlik vardı bu ülkede ama elit zevk ve birikim yoktu.
Sayfa 206Kitabı okudu
Bir garson,bir kayıkçı , şahsi fikirleri olmak, gördüğü ve öğrendiği şeyleri kendine mal etmek bakımından,bizim bu münevverlerin hepsinden üstün ve kıymetlidir. Konuşurken birçok şeyler öğrenirim ve karşımda bir insan görürüm, hazim ve geveze bir kukla değil…
Sayfa 284Kitabı okudu
“Biz senin çağlarını geçirdik. İnsan bir kere öğrenmeye başladı mı artık peşini bırakmamalı. Araya azıcık soğukluk girdi mi bu ilim dedikleri namert, adamı ürkütür
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.