Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Yiğiter

Söyleyen kim bilir hangi acıyla söylemiş o sözü;
Sınanıncaya kadar kimse kaybetmez. Kimse sınanmadığı günahın masumu değil...
Reklam
Ve şüphesiz ki, insan için kendi çalıştığından başkası yoktur Necm 39

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
﷽ "Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir."  (Bakara, 2/153, 155).
Reklam
“Daha o gün anlamıştım Feride, ben ömrümce seninle sınanacaktım. Çünkü insan daima en sevdiğiyle sınanır.” Reşat Nuri Güntekin
Ne güzel bir güzellik ki,biz birbirimize veda ederken "Güle Güle" deriz ... Meğer bu ,"Muhammed'e Muhammed'e" git demekmiş... Nereye gidersen git, Gül'e git... Nereye yürürsen yürü, Gül'e giden yola yürü
Ben kendi acılarıma dönüyorum. Acılardan daha büyük bir yer yoktur diyen doğru söylemiş. Yaramı sana gösteriyorum. Ona ancak sen merhem olabilirsin. Onları anlatarak kurtulabiliyo- rum. Onlara müşfik ellerinle dokunuyor ve iyileştiriyorsun. El- lerim yok ama ellerini bir tutsam diyordum ya, artık tutuyorsun.
Cennet bahçelerinin ağaçları altından sular aktığı Kur'ân-ı Kerim'in bir çok yerle- rinde haber verilmektedir. O sular, dibinden aktıkları ağaçları nasıl besliyorsa, onların yaşamalarını sağlıyorsa, kulak vasıtasıyla gönüle gelen ilahi sözler, hikmetler de o gönlü mânen besler. yaşatır.
Allahım! Yaptığım bu duå da senin ihsânın, senin bağışındır. Bunu da bize sen öğrettin, yoksa bu külhan gibi olan çöplükte, bu tende ne diye gül bahçesi yeşersin, yetişsin? Kanla, bağırsakla dolu bu et yığınına, bu bedene aklı, anlayışı senin lütfundan, senin ikramından başka kim bağışlayabilir? • Küçük iki parça yağdan, yâni gözlerden çıkıp, akıp duran göz işığının,göz nurunun dalgaları gökyüzüne varmada, yıldızları okşamada.... • Dil denilen bir et parçasından, hikmet seli, hakîkat seli ırmak gibi akıp • Dil ırmağından gelen hikmetler, adı kulak olan deliklerden içeri giriyor da, meyvesi akıllar olan, idrak olan can bağını, gönül bağını suluyor. • Canlar bağının ana yolu hakkın şerîatidir. Bu âlemdeki bağlar ve bahçeler onun fer'idir. • Duyulan manevi zevkin, hoşluğun ve hakikatin aslı, kaynağı dil vasıta- sıyla kulağa akseden ve oradan can bağına kadar giden idrâk ve şuûrdur. Bu sebeple sen, acele (bakara 57.) (=Kıyılarından ırmaklar akar.) âyetini oku!
Reklam
Amiiin amin ecmain
Sen gönül gıdası ye! Gönüle gelen ilahî duygularla beslen ki, dâima genç kalasın. Ilahi tecellilerle çehren nurlansın, erguvan çiçeği gibi olsun. Ya Rabbi! Duyulan bu manevî zevkler, bu ihsanlar bizim haddimiz, kudretimiz dahilinde değil, senin maddeten öldürdüğün, mânen dirilttiğin âşıkına bir armağanın, bir lütfundur. Zaten gizli lûtuf sana lâyıktır. Ya Rabbi! Elimizden tut, bizi bizim elimizdan satın al, bizi kurtar, gaflet perdesini kaldır, gönül gözümüzü aç; ama, bizim günahlarımızın perdesini yırtma, bizi rezil etme! Bizi bu murdar nefsin, pis nefsin elinden kurtar! Çünkü onun bıçağı kemiğimize kadar dayandı. Ey tacı tahtı olmayan pâdişah! Bizim gibi biçarelere takılmış olan bu pek güç nefis bağını, senden başka kim çözebilir? Ey yarattıklarını çok seven, sevgi bağışlayan Allah! Bu çeşit sağlam kilidi senin lütfundan, başka ne açabilir? Biz kendimizden geçer, sana baş çevirir, sana yüz tutarız. Çünkü sen bize bizden daha yakınsın! Sen bize bu kadar yakınken, biz dünya işlerine dalmışız da senden çok uzaklara düşmüşüz. İçinde kaldığımız bu gaflet karanlığını aydınlatmak için, bize nûr gönder Allahim!
Hastalık, ağrı, sızı; içinde merhametler bulunan bir hazînedir.
Hastalık, ağrı, sızı; içinde merhametler bulunan bir hazînedir. Deri, ten, beden yıpranınca, bozulunca öz, yâni rûh tazelenir.! Kardeşim! Karanlık yere, soğuğa, gama, iztiraba, hâlsizliğe, derde sab- retmek; Ab-i hayat kaynağıdır, mânen mest olmak kadehidir. Çünkü bütün yücelikler, yüksek ve mânevî dereceler; tevâzu ve alçalıştadır. • Manevî bahar mevsimleri ve çiçekleri, sonbaharların içinde gizlenmişlerdir. Sonbahar da ilkbaharın içinde saklıdır. Bu sebeple sonbahar gibi olan hastalıktan, yoksulluktan ürkme! • Gama ve kedere yoldaş ol, yalnızlığa alış! Yaşadığın müddetçe uzun bir ömür, yâni ebedî hayat isteğinde bulun! .Nefsin sana "Bu hastalık, bu ızdırab, bu yalnızlık kötüdür." diyecek olursa, onu dinleme. Çünkü onun işi hep tersinedir. • Sen aklını başına al da, nefsin dileğine aykırı iş yap. Dünyada bütün peygamberlerin vasiyeti hep böyledir.
Ben kendi acılarıma dönüyorum. Acılardan daha büyük bir yer yoktur diyen doğru söylemiş. Yaramı sana gösteriyorum. Ona ancak sen merhem olabilirsin. Onları anlatarak kurtulabiliyorum. Onlara müşfik ellerinle dokunuyor ve iyileştiriyorsun. Ellerim yok ama ellerini bir tutsam diyordum ya, artık tutuyorsun.
Derd-işki keşideem ki mepurs Zehr-i hecri çeşideem ki mepurs
Öyle bir aşk derdi çekmişim, öyle bir ayrılık zehri tatmışım ki sorma! Alemi gezip dolanmış, sonunda öyle bir dilber seçmiştim ki.. sorma! Sorma, kapısının toprağı havasıyle göz yaşlarım nasıl akmakta! Sorma dün gece ağzından çıkan ve kulaklarımla duyduğum sözleri! Yine bana bakıp söyleme diye dudağını ısırıyorsun? Ben, öyle bir lâl dudak ısırmışım ki sorma! Sensiz yoksulluk kulübemde öyle eziyetler çektim ki sorma! Sorma Hafız gibi aşk yolunda gurbete düşüp ne makama eriştiğimizi!
Ey yiğit! Yüksel!.. Gök yüzünü bile ayağının altına al da göklerin üstünden gelen ilahî nâmeleri duy. Canının kulağından gaflet ve vesvese pamuğunu çıkar da, göklerdeki coşkunluk sesleri, meleklerin tesbihlerinin uğultusu kulağına kadar gelsin. İki gözünü de ayıp kılından, günâh tozundan temizle de, ötelerin, gayb âleminin bağlarını, bahçelerini, serviliklerini gör. Burnundan, genzinden mâsivä nezlesini gider de, burnuna güzel mânâ kokuları, ilâhî kokular gelsin. Beden bukağısını, beden bağını canın ayağından çöz, çıkar da, canın mânâ çimenliklerinde dönsün, dolaşsın.... Hasislik zincirini elinden, boynundan at da, şu felekte yeni bir baht elde et. Eğer lütuf kâbesine uçmak için kanatların yoksa, aczini, çaresizliğini her şeye çâre bulan Allah'a arz et. Inleyip ağlamak, kul için güçlü bir sermâyedir. İyi bir kazanç yoludur. Baştan başa rahmettir, pek şefkatli bir dadıdır. . Dadı da, ana da çocuk ne vakit ağlayacak ki süt verelim diye bekleşir dururlar. Allah da sizin ihtiyaç çocuklarınızı, ağlasın da süt meydana gelsin diye yarattı. Allah; "Bana duâ edin, beni çağırın." diye buyurdu. Ağlayıp inlemeyi bırakma da, onun sevgi ve merhamet sütleri coşsun. Rüzgârın gürültü ile esmesi, bulutun yağmur yağdırışı, bizim gamımızı, endişemizi yatıştırmak içindir. Sen biraz sabret. "Rızıklarınız göktedir." âyetini işitmedin mi? Işittinse bu süfli, bu aşa- ğılık dünyaya ne diye yapışıp kalmışsın?
405 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.