Charles Baudelarie // Kötülük Çiçekleri
Yıllar önce kütüphanede görüp almak istedim, kitabın Arapça olduğunu bilmeden tabii Eve gelince baktım ki kitabın yarısı Arapça yarısı İngilizce. Sonra elveda dedim uzun bir süre boyunca, geçenlerde listemde görünce bu karşılaşmanın tesadüf eseri olmadığını düşünüp alıp okudum Fransız yazar, Baudelarie sembolizm akımını benimsemiş. Hatta kendisinden sonra gelen Malarme, Rimbaud 'u fazlasıyla etkilemiş. Tabii Türk edebiyatında da yansımalarını görüyoruz, Servetifünuncular, Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı ve daha niceleri...
Şiirlerinde daha çok, acı, aşk, keder ve modernleşmenin verdiği sıkıntılar üzerinde duruyor. Benim fark ettiğim bir diğer husus da, Tanrı'yı benimsemeyecek ifadeler kullanması. Hatta bir dönem yazdığı şiirler yüzünden satanist ilan edilip, kitapları yakılıyor. Hayatı hep sıkıntılarla geçen şair frengiye yakalanıp 46 yaşında hayata gözlerini yumuyor.
Diline gelirsek, sembolizm alımında dolayı dili çok ağır. Her dizede imgeler ve süslü anlatımlar mevcut. Bir de Fransızca'dan Türkçeye çevrildiği için anlamak daha da zorlaşıyor. Maalesef ki, şiirler kendi dillerinde okunmak zorunda yoksa duygu da anlatım da kayboluyor. Şiir ruhunu kaybediyor. Fikrimce, Baudelarie her okurun kitaplığında bulunması gereken bir şair aksi takdirde keder üzerine nasıl mükemmel şiirler yazılacağından bihaber kalabilirsiniz.
Ve son olarak :
Baudelarie 'den bir dize :
" Dingin hıçkırıklarımı boğup yutacak
Tek yer senin kucağının uçurumudur ;
Ağzında hep o yaman unutuş durur
Ve öpüşlerinden Lethe boşanır ancak."