İrem

İrem
@kirmiziisaclikadin
İg : iiremnboglu
416 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
kırık hayatlar
Kırık Hayatlar / Halit Ziya Uşaklıgil Servetifünun edebiyatına damga vuran Halit Ziya Uşaklıgil çağının adamı değil , çağların adamıdır . O dönem toplum için sanat mı sanat için sanat mı sorusunun cevabı çok tartışılmıştı . Halit Ziya Servetifünuncu olduğu için sanat için sanat anlayışını benimsendiği söylenir ama bana kalırsa bu çok yanlış bir tutum . Çünkü yazdığı neredeyse bütün eserlerde iyiler cezalandırılıyor kötüler dışlanıyor , topluma yön verme amacı güdülüyor . Evet ,dili toplumcu yazarlara nazaran çok afili ama hepsi aynı amacı güdüyor sadece üslup farklı . Kırık Hayatlarda da Halit Ziya çok farklı bir konuya yönelmiyor .Karısını aldatan bir adamın kızının günden güne nasıl öldüğünü konu ediniyor . Bir nevi babanın günahını çocuklar çeker mesajını veriyor . Fakat benim odaklandığım nokta bu değildi ben bir kadın penceresinden bakıyorum olaya . Kadının kocasının ahlaksızlıkları ve ilgisizliği yüzünden günden güne nasıl canlı cenazeye döndüğünü çok yönlü olarak görüyoruz romanda . Ben Aşkı Memnu kitabını daha çok beğenmiştim ama Halit Ziya bu kitabı hakkında ; yazdığı en iyi kitap , olgunluğunun meyvesi olduğunu söylüyor . Okunmaya değer .
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 20161,616 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
Paul  İle  Virgine   /  J.H Saint Bernardin :  Sonunda  çarpıcı  bir  kitap  okumayı  uzun  süreden  sonra  başardım  .  Çok  tanınmış bir  yazar  değil  Saint  Bernardin  , hatta  hemen  hemen kimse  bilmez .  Ben tanınmamış  yazarları okumayı  seviyorum  , farklı  limanlara  açılıyor  gibi  hissediyorum  çünkü  .  İyi ki  de  okumuşum  diyorum 
Paul ile Virginie
Paul ile VirginieB. S. Pierre · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,665 okunma
396 syf.
·
Puan vermedi
Madam Bovary // Gustave Flaubert Madam Bovary, Fransız edebiyatının başyapıtı olarak bilinir. Aslında başyapıt olmasının birçok nedeni var. Okurken Emma' nın çaresizliğini ve günden güne çöküşünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Konusu çok basit, yasak aşk ama işlenişi o işte çok farklı... Emma , Charles ile evliyken Rodolphe 'a aşık oluyor. Evet aldatmak çok aşağılık bir davranış bunun bahanesi olmaz ama tüm tabloyu net görmek için nedenlerine baktım Emma' nın. Koskoca bir kalede esir prenses gibi yaşıyor, ruhunu dinlendiren piyanoyu bile Charles yasaklıyor, pahalı diyip geçiştiriyor. Emma'nın hiçbir sosyal aktivitesi, sosyal yaşamı yok, aldığı kitapları bile okumasını yasaklıyorlar. Sonra da Charles ona bir nesneymiş gibi davranıyor, bir kadın değil de bir nesne. Gerçekten bir kadının gitmesini istiyorsanız, onu değersiz hissettirin. Arkasına bile bakmayacaktır. İşte Emma, tüm bu olanlar içinde günden güne tükeniyor ve kendini Rodolphe 'un kollarına atıyor. Sevgisinin arkasında duruyor tüm malvarlığından vazgeçiyor ama Rodolphe korkak çıkıyor ve korkuyor. Tüm bunlara dayanamayan Emma, arsenik içerek intihar ediyor. Zamanında çok yadırganan Madam Bovary hakkında suç duyurusunda bile bulunulmuş. Savcı karşısına çıkan Flaubert 'e toplumu yozlaştırma ve ahlaksızlığı yüceltme suçlamaları yapılmış ardından o ünlü soruyu sormuş savcı : "Madame Bovary kimdir?" Flaubert tüm samimiyetiyle " Madame Bovary benim" demiştir. Bana kalırsa herkesin okuması gereken bir kitap. İyisiyle kötüsüyle bir kadının aşkına ne denli sahip çıktığı anlatılıyor.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
164 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
İntibah
İntibah // Namık Kemal Tanzimat döneminin en ünlü yazarlarından olan hatta 'vatan şairi ' diye de bilinir Namık Kemal . Birçok kez kitapları elime geçmişti ama okumaya fırsatım olammıştı , sadece öykü , roman türünde eserler değil aslında birçok dalda eser vermiş bir kişiliktir kendisi . İntbah , yazarın ilk eseri ; bunu
İntibah
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,7bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sis
Sis // Miguel De Unamuno Bu yazarı ilk defa okudum ve gerçekten bundan şeref duydum . Biyografisine kısacık göz attığımda bile kitapla birebir örtüştüğünü gördüm . Ne de olsa her yazar kendini yazar değil mi ? İspanyol yazar olan Unamuno , yer yer ispanya iç savaşına ve anarşizme gönderme yapıyor . Genelde
Sis
SisMiguel de Unamuno · Can Yayınları · 20164,882 okunma
Reklam
177 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Karanlığın Yüreği
Karanlığın Yüreği // Joseph Conrad Bu kitabı, kıyıda köşede kalmış yazarları tanımak için okudum. Bazen çok bilinmedik yazarların kitaplarını alıp okuyorum ve inanın bana, bestseller ya da öncü klasik yazarlardan daha iyi yazıyorlar. Bu yazar da onlardan biri. Bence, Conrad 'ı daha fazla kişinin okuyup tanıması lazım. Yazar aslında Rus ama okurken hiçbir şekilde Rus bir yazar olduğunu hissetmedim aklımın ucundan bile geçmezdi. Daha sonra İngiliz vatandaşlığına geçmiş ve İngiliz edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olmuş. Hatta, Karanlığın Yüreği adlı bu eseri, kült bir film olan Kıyamet ' e konu olmuş Conrad ayrıyeten, modernizmin öncüsü olarak da kabul ediliyor. Yani anlayacağınız, kendisi birçok devri açmış kapatmış ama çoğumuzun bundan pek haberi yok. Kitaba gelecek olursak, tamamıyla sömürgeciliği konu alıyor. Okurken o kadar çok cümlenin altını çizdim ki bir ara kitabın hepsini karalayacağımı düşündüm . Conrad, sömürgeciliği romantizm akımının alaycılığı ile birleştirip bize sunuyor. Şu ana kadar sömürgeciliği en iyi işleyen edebi eserlerden biri diyebilirim. Marlow 'un gözünden anlatılan işkenceler, haksızlıklar ve daha birçok şey gözünüzün önünde beliriyor ve müthiş bir çarpıcılıkla anlatılıyor ki oturduğunuz yerden haksızlığa baş kaldırmak istiyorsunuz. Bence bu kitabı vicdanı olan herkes okumalı. İnsanın insana yaptığı zulmü görmeli. Daha çok böyle yazarlara, kitaplara ihtiyacımız var. Artık cıvık aşkları okumak yerine yüzümüzü toplumun aksayan yönlerine çevirmek zorundayız. Teşekkür ederim Conrad, ufkumu açtın.
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Karbon Kitaplar Yayınları · 20204,276 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kötülük Çiçekleri
Charles Baudelarie // Kötülük Çiçekleri Yıllar önce kütüphanede görüp almak istedim, kitabın Arapça olduğunu bilmeden tabii Eve gelince baktım ki kitabın yarısı Arapça yarısı İngilizce. Sonra elveda dedim uzun bir süre boyunca, geçenlerde listemde görünce bu karşılaşmanın tesadüf eseri olmadığını düşünüp alıp okudum Fransız yazar, Baudelarie sembolizm akımını benimsemiş. Hatta kendisinden sonra gelen Malarme, Rimbaud 'u fazlasıyla etkilemiş. Tabii Türk edebiyatında da yansımalarını görüyoruz, Servetifünuncular, Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı ve daha niceleri... Şiirlerinde daha çok, acı, aşk, keder ve modernleşmenin verdiği sıkıntılar üzerinde duruyor. Benim fark ettiğim bir diğer husus da, Tanrı'yı benimsemeyecek ifadeler kullanması. Hatta bir dönem yazdığı şiirler yüzünden satanist ilan edilip, kitapları yakılıyor. Hayatı hep sıkıntılarla geçen şair frengiye yakalanıp 46 yaşında hayata gözlerini yumuyor. Diline gelirsek, sembolizm alımında dolayı dili çok ağır. Her dizede imgeler ve süslü anlatımlar mevcut. Bir de Fransızca'dan Türkçeye çevrildiği için anlamak daha da zorlaşıyor. Maalesef ki, şiirler kendi dillerinde okunmak zorunda yoksa duygu da anlatım da kayboluyor. Şiir ruhunu kaybediyor. Fikrimce, Baudelarie her okurun kitaplığında bulunması gereken bir şair aksi takdirde keder üzerine nasıl mükemmel şiirler yazılacağından bihaber kalabilirsiniz. Ve son olarak : Baudelarie 'den bir dize : " Dingin hıçkırıklarımı boğup yutacak Tek yer senin kucağının uçurumudur ; Ağzında hep o yaman unutuş durur Ve öpüşlerinden Lethe boşanır ancak."
Kötülük Çiçekleri
Kötülük ÇiçekleriCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,696 okunma
413 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra Bedel //Cengiz Aytmatov Aytmatov 'un, Beyaz Gemi' den sonra okuduğum ikinci kitabı. Beyaz Gemi 'yi okurken gerçek bir şaheser okuyor gibi hissetmiştim ;bir yanım buruk bir yanım da bu kitabı okuduğum için sevinçliydi. Ne yazık ki Gün Olur Asra Bedel için aynı şeyi söyleyemem çünkü okurken beni en çok yoran kitaplardan biriydi. Konu
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202146bin okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Beyaz Geceler // Dostoyevski Spoiler içerir. Dostoyevski ' nin kalemini eleştirmek benim haddime değil o yüzden sadece konuyu ve karakterleri eleştireceğim. Öneri üzerine okuduğum, okumayı düşündüğüm bir kitaptı. Çok kısa bir öykü yaklaşık o yüzden bir oturuşta bitirebilirsiniz ama ben daha iyi kavramak için iki güne yaydım çünkü gerçekten her cümlesini sindirerek okumak istedim. Nastenka adlı genç bir kadının aşk hikayesini konu alan Beyaz Geceler, bana kalırsa bir kalpte iki kişi olur mu sorusunun yanıtını arıyor. Nastenka bir yabancı ile tanışıp, onunla arkadaş oluyor ama mazide bıraktığı bir sevgilisi de var. Arkadaş olduğu bu yabancıya sevgilisinin onu görmediğini, Moskova 'ya döndüğü halde görüşmek istemediğini söylüyor ve akabinde onunla olan aşk hikayesini anlatıyor. Tüm bunları dinleyen yabancı Nastenka' ya yardım etmek istiyor ama bir yandan da ona aşık oluyor. Yani kitap bir nevi aşk üçgeni çok da yabancı değiliz bu tür olaylara her ne kadar normalleşmemesi gerekse de. Daha sonra yabancı Nastenka 'ya aşkını dile getiriyor ve Nastenka da buna karşılık veriyor ama aynı zamanda eski sevgilisine geri dönüp yabancıya adeta elveda diyor. Bu hikayede gerçekten yanan Petersburg yabancısı oldu İlk başlarda Nastenka' ya çok üzülmüştüm ama kitabın sonlarına doğru üzüntümün yerini ne yazık ki öfke aldı. Çünkü bir kişiyi gerçekten seviyorsan ve unutamadıysan ikinci kişiye kalbinde yer olmaz. Her halikarda bize hep platonik aşk ve aşk üçgenleri normal gelmiştir hatta özenilesidir. Keşke matematiğe olan ilgimiz bu " aşk üçgenin" den ibaret olmasaydı.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202075bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ray Bradbury // Cadılar Bayramı Ağacı Daha önce Bradbury'nin Fahrenheit 451kitabını okumuştum. Distopik öykü kabul edilen Fahrenheit 451, beni, bir kitap kurdu olduğum için derinden etkilemişti. Distopik bir öykü yazmasına rağmen Bradbury kendini bilimkurgu yazarı olarak görmüyor. Öyle ki bir röportajında şöyle açıklamış : " Ben bilim kurgu yazmıyorum, yazdığım tek bilim kurgu Fahrenheit 451'dir. Çünkü gerçeğe dayanılarak yazılmıştır. Bilim kurgu gerçeğin tasviridir, fantezi değil." Bu çok çarpıcı bir ifade bana kalırsa çünkü Cadılar Bayramı ağacı, mitoloji ile korkunun birleşimi efsanelerin adeta odak noktası. Kitap çok ince 130 sayfa falan bir çırpıda bitirebilirsiniz. Açıkçası, korku ile mitolojinin efsanelerin bu denli güzel harmanlanacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama bir yandan da korkunun çocuk karakterler üzerinden verilmesi, beni öyküden uzaklaştırdı masal okuyormuşum hissiyatı verdi. Şahsına münhasır yarattığı karakterler örneğin Kefenyığını ve Balkabağı, sıkı bir korku türü okuyucusu olduğum halde daha önce adını yansıtan karakterlere rastlamadım. Ray Bradbury ; Neil Geiman 'ı, Stephen King' i derinden etkilemiş bir yazar. Ben bu kitaba karşı nötr duruyorum ama okumak isteyenler de farklı karakterlerle tanışabilir zamanınızı bir macera ile değerlendirebilirsiniz.
Cadılar Bayramı Ağacı
Cadılar Bayramı AğacıRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019568 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yasalar Üzerine // Cicero Felsefe üzerine okumayı seviyorum ama daha çok siyaset felsefesi ile ilgileniyorum çünkü realist olmak gerekirse şuan en çok ihtiyacımız olan şey bu alanda uzmanlaşmış kişiler. Cicero , Roma'da ünlenmiş, hatip avukat, filozof çok yönlü kişiliği olan bir adam. Latin edebiyatının altın çağına damga vurmuş,siyasetle ilgilenmiş söylevleri ile birçok kişiyi derinden etkilemiş ardından Marcus Antonius 'a muhalefet olduğu için idam edilmiştir. Cicero bana kalırsa Kant' ın ödev ahlakının temelini oluşturuyor. Çünkü gerekçesinin ahlaklı olmadığı hiçbir davranışa olumlu bakmıyor sonucu her ne kadar yararlı da olsa. Daha sonraları Kant bunu ödev ahlakı ve maksimler başlığı altında ileri sürüyor. En çok dikkatimi çeken detay buydu. Kant 'ın ödev ahlakına göre, bir davranışın sonucu değil yapılış amacı önemlidir.Örneğin, kırmızı ışıkta vicdanen durmak Kant' a göre ahlaki bir eylemdir ancak sırf ceza almamak, kameraya yakalanmamak uğruna durmuşssnız bunun temelinde çıkar yattığı için ahlaklı değildir. Cicero bunu hukuka uyarlarmış aslında. Hukuken sırf kanunlar yasakladı diye kurallara uyulmasını değil vicdanın bunu emrettiği için uyuduğu an ödev ahlakanın gerçekleştiğini düşünüyor. O yüzden devlet adamlarını bu çerçevede eleştiriyor. Bu ikisi arasındaki benzerlik beni derinden etkiledi. Diğer yandan Cicero kitapta, Marcus Antonius dönemindeki hukuki sorunlara, yolsuzluklara, devletin yönetilememesine, hukukun nasıl tekelleştirildiğine değiniyor. Bana kalırsa her hukukçunun, siyaset felsefesi ile ilgilenenlerin okuması gereken bir kitap.
Yasalar Üzerine
Yasalar ÜzerineMarcus Tullius Cicero · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016942 okunma
319 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Babalar ve Oğullar
Babalar Ve Oğullar // Turgenyev Uzun süreden sonra, romanın sonunda başımı yana eğip üzerimde kara bulutların gezindiğini hissettiğim bir kitaba rastladım. Bu his öyle tarifsiz bir his ki... Böyle yarım yamalak, eksik kalıyorsun. Ve hissettiğim bu nadir tarifsiz duyguyu Turgenyev sonuna kadar bahşetti bana. Edebiyat camiasında nihilizmim işlendiği ilk roman diyebilirim. Nietzsche 'nin de öncülerinden olduğu nihilizm aslında her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan bir felsefi görüş özünde. Aslında bana kalırsa nihilizm, Septiklerin felsefesinin günümüz çağına uyarlanmasıdır. Adet yok, gelenek yok, doğru yok, his yok, duygu yok, bilgi yok.. Kuşku var. Romanın temelinde de Bazarov adlı karaktere nihilizm öğretisi benimsetilmiş diğer taraftan Pavel karakteri ile tamamıyla geleneklerine bağlı burjuva modeli çizilmiş . Çatışma bu eksende verilmeye çalışılmış. Aynı zamanda nihilizmin diyaloglarla açıklandığı romanda aşk ve gururun birlikte sentezlenmesi çok hoşuma gitti. Turgenyev 'in kalemi ne çok romantik ne de boş gerçekçi. İkisinin tam arasında belki de beni en çok etkileyen durum bu oldu. Çünkü aynı konuyu 100 yazar anlatabilir ama hepsinin anlatım biçimi farklıdır. Okurken şunu fark ettim Bazarov nihilizm gereği her ne kadar duygularını reddetse de Odetsa 'ya olan aşkı karşısında yenik düşüyor. Hem hüzünlendiğim hem de bilgilendiğim bir kitaptı.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Aslı Yayınları · 200444,9bin okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya // Aldous Huxley Huxley, bana kalırsa 20. Yy 'ın en iyi bilimkurgu ve distopya yazarlarından biri. Genelde distopya yazan yazarlarda dil makaleye yakın oluyor bu bir noktadan sonra ise beni sıkmaya başlıyor ama Huxley' de dil inanılmaz satirik ve lirikti. Bu da dilinin canlı olduğunu ve kendine has kullandığını gösteriyor bize. Konusu itibariyle aslında bize çok da uzak olmayan bir gerçeklikten bahsediyor. Günün birinde uzaylılar ya da yapay zeka evreni ele geçirip duyguları yok etmeye çalışsa o halde insan diye bir varlık da kalmaz. İnsanı diğer varlıklardan ayıran düşünebilmesi ve hissedebilmesi değil midir zaten? Teknoloji itibariyle de bu çok uzak bir gelecek gibi görünmüyor. Huxley kitabı ikinci dünya savaşından önce yazmış ki bunun etkilerini de az çok görüyoruz kitapta. Özgürlüğe sürekli değinmesi ve duyguların olduğunu hatırlatması bunun en bariz örneği. Huxley 'in yarattığı bu distopya da teknoloji tek gerçektir ve duygular yoktur. Tanrının yerini Ford almıştır ve Soma denilen bir hap sayesinde herkes mutlu yaşamakta her türlü haz ve duygu yapay yollardan elde edilmektedir. Fakat bir taraftan da her şeyden izole olmuş önceki dünyanın izini taşıyan bir tür komün de onlarla birlikte yaşamaktadır. Toplum kast sistemine ayrılmıştır. Bize duyguları ve benliğimizi hatırlatan nadir kitaplardan biri. Herkesin bir kez okuması gereken bir kitap. Çünkü bu kitabı okumadan önce duygularımızın, hazlarımızın, belki de en kötü hatalarımızın bile bu denli önemli olduğunu bilmiyordum.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma
155 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Zehra
Zehra // Nabizade Nazım Ben, Türk klasiklerini elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. Daha çok Servetifünun edebiyatı beni cezbediyor. Erkeklerin o kolalı gömlekleri, kadınların beyaz Fransız eldivenleri ve yaldızlı balolar resmen özendiriyor.  Arada bir değişiklik yapıp Tanzimat ve sonrasını da okuyorum. Aslında Nabizade Nazım, Karabibik öyküsüyle ünlü ; Zehra onun Karabibikten sonra yazdığı realist romanı. Karabibik ile natüralizmi Türk edebiyatına sokan Nabizade Nazım, Zehra adlı eseriyle de realizmi ve Türk toplumundaki kadın erkek ilişkisini harmanlayıp sunuyor. İlk başlarda Zehra'nın bu denli kıskanç olmasının bir hastalık olduğunu düşünüp psikolojik tahliller çerçevesinde açıklamak istemiştim fakat sonra fark ettim ki Zehra aslında yersiz bir kıskançlık taşımıyor, kocasına güvenmiyor sadece. Zehra ile Suphi tanışıp büyük bir aşkla evleniyorlar daha sonra Suphi onu Sırrıcemal denen cariyesi ile aldatıyor. Zehra aradan çekilip intikam planları yaparken Suphi, Sırrıcemal 'i de Ürani ile aldatıyor. Bu kurgu aslında "seninle olmak için başkasından vazgeçen bir gün başkası için de senden vazgeçer" sözünün kitap olmuş hali. Zehra' nın aldığı intikam ileriki günlerde vicdan azabı yaratıyor ve bana kalırsa pişman da oluyor. Yazarın dili gerçekten çok akıcıydı, kitabı bir çırpıda okudum. Nabizade Nazım 'ın kemik vereminden dolayı kısacık ömrüne sığdırdığı bu iki başarılı kitabı herkes okumalı bence.
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Kapı Yayınevi · 201211,4bin okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kamelyalı Kadın // Alexandre Dumas Fills İmkansız aşk hikayelerinden biri daha, ve yine kendimi bu hikayelerin birinde buldum. Umarım bir gün başıma gelmez çünkü evrene ne mesaj gönderirsen sana aynı şekilde geri dönüyor Yazarımız, romantizm akımının çevresinde şekillendiriyor romanı, yer yer bizimle sohbet ediyor kimi zaman da toplum ahlakını empoze etmeye çalışıyor. Nitekim romanım sonunda dediği gibi "Marguriete 'nin öyküsü kural dışı bir olay ama her gün rastlanan türden bir şey olsa yazma çabasına değer miydi?" Marguriete denen bir yosmanın soylu bir adamla - Armand - olan imkansız aşkını kaleme alıyor. Yazar, aşk ve gururun birbirini nasıl alt ettiğini karakterler üzerinden işlemeye çalışmış. Soylu ve aşık bir adam, sevdiği kadını kontlara yem eder mi yoksa aşık olan bir yosma sevdiği adamın itibarı uğruna aşkından vazgeçebilir mi? Kitabın konusu tam olarak bu işte. Diline gelecek olursak bana çok övmüşlerdi, dili çok şiirsel ve akıcı denmişti. Her şiirseli Oscar Wilde türevi bir şey olarak anlamamalıyım yoksa hayal kırıklığına uğruyorum. Ama dokunaklı bir kalemi var yazarın her ne kadar Oscar Wilde 'a yaklaşamasa da Hüzünlü bir o kadar da ihtiraslı bir aşk hikayesi..
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Ema Kitap · 201617,8bin okunma
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.