“Eğer gelecekte bir gün bir tarihçi insanlığa son mesajımı kaydetmek isterse, yaşamım boyunca önümdeki bütün kapıları iki şeyin açtığını söylemek isterim: Dünyaya vurduğum kırbaç ve Karen Andre”.
Düşünce, fikir, felsefe ya da yaşam duyusu sözcüklerinin teatral olarak hiçbir değeri yoktu. Bu tür konseptlere düşmandı demek bile tam olarak durumu anlatmıyor. Belki sağırdı demek daha doğru.
Ben ise bu durum karşısında şok geçirecek kadar saftım.
Yaşam duyusu öncelikle varoluşla değil, bilinçle ilgilidir. Hatta insanın bilincinin varoluşuyla karşı karşıya gelmesi ve zihninde en basit anlatımıyla bir pencere açılmasıyla ilgilidir. Yönetim kurallarıyla değil.
Sayfa 2 - Plato Film Yayınları - Çeviren: İzzettin Çalışlar - III. Baskı: 2013 SunuşKitabı okudu
Oyundaki yaşam duyusu dile getirilebilseydi, şöyle diyor olurdum: "Hayatın, başarın, mutluluğun ve senin insanların çok önemlidir. Sahip olabileceğin en yüksek vizyona çık ki, karşılaşabileceğin tüm koşulları bertaraf edebilesin. Öz saygının yüceltilmiş yorumu insanın en hayranlık uyandırıcı niteliğidir. Peki, nasıl oluyor da bir insan zihnindeki o pencereyi açıp, gerçekçi bir şekilde kullanıp bu vizyona ulaşabiliyor? İşte bu soruya yaşam duyusu yanıt veremez. Çünkü bu felsefenin konusu.
Sayfa 2 - Plato Film Yayınları - Çeviren: İzzettin Çalışlar - III. Baskı: 2013 SunuşKitabı okudu
SUNUŞ
... Romanlarım yaşam duyusundan daha fazlasıyla ilgilidir. Bilinçli bir felsefeyle meşguldürler, kavramsal olarak tanımlanmış bir varoluş ve insanlık görüşü ortaya koyarlar.