Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

19. Yüzyıl Siyasî Tarihi - 1789-1914

Fahir Armaoğlu

Sayfa Sayısına Göre 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi - 1789-1914 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi - 1789-1914 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi - 1789-1914 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fransız İhtilali çıktığında, yaklaşık 25 milyon nüfusa sahip olan Avusturya, Alman alemi içinde en kuvvetli devlet olmakla beraber, her türlü dini ve ırki birlikten yoksun bulunuyordu. Bir Avusturya Devleti vardı; fakat bir Avusturya Milleti yoktu. Avusturya sınırları içinde her ırktan, her milletten ve dinden ve her dilden insanlar bulunuyordu. İtalyanlar, Macarlar, Almanlar, Slavlar, Latinler v.s. gibi ... Protestanlık ve Katoliklik iki ana din unsuru idi. Avusturya'nın bu heterojen yapısı, ihtilal çıktığı zaman, Fransız İhtilfili fikirlerinin yayılması bakımından, Avusturya'yı çok korkutmuştur. Habsburg Hanedanı ile Bourbon'lar arasındaki mücadele ve rekabet derin olmasına rağmen ve Fransa'da ilk ihtilal hareketlerinin başlaması Avusturya'yı memnun ettiği halde, bu hareketlerin Bourbon monarşisini yıkması, Avı.ısturya'yı en çok korkutan bir olay olmuştur.
Sayfa 2 - TTK YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Katoliklik ve Protestanlık, Batı Avrupa'daki hakimiyet yarışı:
15. yüzyıldan beri Roma-Germen İmparatorları, hemen daima Avusturya hü­kümdar ailesi olan Habsburg'lardan seçiliyordu. Bu ise, Avusturya'ya, Almanya üzerinde bir kontrol ve etkinlik sağlamaktaydı. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu içinde bulunan bu devletler, devletçikler, prensler ve şehirler arasında devamlı bir rekabet ve mücadele vardı. Biraz kuvvetli olanı, zayıf olanları ezmek suretiyle, büyüyüp genişlemeye çalışıyordu. İmparatorluğun kuzey kısmı genellikle Protestan ve güney kısmı da Katolik idi. Bu sebeple, Katolik Fransa güney devletlerini tutardı. Bu da Avusturya' da hoşnut­suzluğa sebep olurdu ve bundan dolayı da, Bourbon'lar ile Habsburg'lar arasında devamlı bir mücadele vardı. Diğer bir mücadele ile Avusturya ile Prusya arasında süregelmekteydi. Prusya, kuzey devletleri üzerinde bir nüfuz kurarak onları, Avusturya'ya karşı kendi kontrolu altında birleştirmek isterdi.
Reklam
Prusya'nın jeopolitik bakımdan en zayıf noktası, tabii sınırlardan yoksun bu­ lunması ve komşularının saldırılarına açık olmasıydı. Bu durumdur ki, Prusya'yı, askeri bakımdan daima güçlü olmaya mecbur etmiştir.
Ingiltere'nin deniz imparatorluğuna giden en önemli süreçlerden
Stuart hane­danının yönetimini ortadan kaldırıp, askeri bir diktatörlük kuran Cromwell'i zik­retmek gerekir. Cromwell, 1651'de "Navigation Act", yani Denizcilik Kanunu de­nen bir kanun çıkarmış ve dışardan İngiltere'ye gelen bütün ithal mallarının İngiliz gemileriyle taşınmasını şart koşmuştur. Bu kanun, İngiliz gemiciliğinin hızla gelişmesinde çok önemli bir faktör olmuştur. Bu kanun yüzünden Cromwell, yine kuvvetli bir denizci ülke olan Hollanda ile savaş yapmak (1652-1654) zorunda kal­mış ve Hollanda'yı yenmiştir. Keza, Güney Amerika'daki İspanyol sömürgeleriyle ticaret yapabilmek için İspanya ile de savaş yapan (1654-1658) Cromwell, onu da yenmiş ve istediği ticaret yapma hakkını elde etmiştir.
Fransız İhtilalk çıktığı zaman, İngiltere dünyanın en güçlü denizci ve ticaret ülkesidir. İngiltere'nin denizlerde tartışılmaz bir üstünlüğü vardır ve bu üstünlü­ğün ilk adımı, yine denizci bir devlet olan İspanya Kralı II. Filip'in, "Yenilmez Armada"sının 1588'de mağlup edilmesiyle atılmıştır. Bu sırada İngiltere'nin ba­şında da Tudor hanedanından Kraliçe Elisabeth bulunuyordu.
1688 yılından sonra:
İngiltere tahtına Orange hanedanından William getirildi. Kral William, 1689 Şubatında, "Haklar Beyanamesi"ni ("Declaration of Rights") kabul ederek, Parlamento'ya gayet geniş hak ve yetkiler tanıdı. O kadar ki, William hükümdar­lığa, bu beyannameyi kabul etmek şartıyla getirilmişti ve beyanname yayınlandık­ tan sonra, kendisine ve karısı Mary'ye hükümdarlık tacı Parlamento tarafından giydirildi. Yani Kral'a, hükümdarlık etme yetkisini Parlamento vermiş oluyordu. Bu ise, o sırada Avrupa monarşilerinde yerleşmiş olan "İlahi Hukuk" teorisinin İngiltere'de sona erdirilmesi demekti. Ayrıca, Parlamento'nun Kral karşısındaki üstünlüğünü belirten ve Kralın yetkilerini esaslı bir şekilde sınırlayan Haklar Beyannamesi, İngiliz demokrasisinin en önemli belgelerinden biridir.
Reklam
18. yüzyıl içindeki savaşların İngiltere'yi eko­nomik bakımdan iyice sarsmış olmasıydı. İngiliz maliyesi çok sarsılmıştı. Bundan dolayıdır ki, 18. yüzyıl içindeki zaferler, yüzyılın sonunda büyük bir yenilgi ile ka­pandı: İngiltere, 1783'te imza ettiği Versay Antlaşması ile, Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlığını kabul ederek, kuzey Amerika'daki sömürgelerini kay­betti.
Amerikan bağımsızlık ayaklanması sırasında Hollanda ve Fransa, İngiltere'ye karşı birleşmiş ve Amerikan ihtilalcilerine yardım etmişlerdir. Bu yardımlar, Hollanda'nın ekonomik durumunu büyük ölçüde sarsmışur. Gerek bu sebepten, gerek bir kara ordusuna sahip olmaması dolayısiyle, İhtilal savaşlarının daha ilk safhasında, 1795'te, Fransa'ya yenilecek ve Fransa'nın işgaline uğrayacaktır. Napolyon, 1810'da Hollanda'yı tamamen Fransa'ya ilhak edecektir.
Filipinler'in adı:
Diğer İspanyol gemicilerinin 16. yüzyılın ilk yarısı içinde yap­ tıkları devamlı geziler de, İspanya'ya, Uzak Doğu ve ·Pasifikte bir çok adaları kazan­ dırmıştır. Filipinler böyle olmuştur. Filipinler adı (Las Felipinas) , o sırada çocuk yaşta bulunan 11. Filip'in adına izafeten konmuştur.
İspanya gücünü İngiltere'ye kaptırması:
İspanya, 11. Filip zamanında, 1588'de, İngiltere'den ilk büyük darbeyi yemiş ve o tarihten sonra devamlı bir şekilde gerilemiştir. İngiltere'nin denizci bir devlet olarak kuvvetlenmesi, İspanya'nın yıldızını söndüren bir faktör olmuştur. İngiltere'nin durumunu belirtirken değindiğimiz üzere, İspanya 1588'den sonra, 1654-1658'de, 1702-1713 İspanya veraset savaşlarında ve nihayet 1756-1763 Yedi Yıl Savaşları'nda olmak üzere, İngiltere'den üç darbe daha yemiş ve bunun sonucu olarak da sömürgelerinden bir kısmını kaybetmiştir. Napolyon Savaşları sırasında, 1805'de, Amiral Nelson'ın İspanyol donanmasını yakmasından sonra, İngiltere zamanımıza kadar denizlerdeki üstünlüğünü devam ettirecek ve İspanyol denizciliğinden de bir daha söz edilmeyecektir.
231 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.