Yazarın veremden ölmeden önce yazdığını bilmesem kitaba başka anlamlar yüklerdim. O durumda olan bir insanın yazdıkları kitabın içindeki kasvetli iklimi açıklıyor bence.
Günlük gibi kısa kısa notlar, şiirler, anlar ile yazarın ruh halinin karmaşıklığını görüyorsunuz. Dolayısıyla kitabı anlatmak çok da kolay değil, bazen bir kavram, bir durum, bir ruh hali içinde ilerliyor güzergah. Okurken yazarın yerine kendinizi koyarsanız, belki onun bu karmaşıklığını anlayabilirsiniz.
Kendisini ölüme bu kadar yakın hissederken, kurduğu cümleler ve şiirlerini oluşturan dizeler daha bir anlamlı oluyor.
"Ne çetin bir yaşamım olduğunu bilseydiniz, burada olmama şaşmazdınız." şeklinde aşçı kadını ifade etmesindeki tanımlama, gerçekte kendisini yansıtıyor sanki derinlerde.
#alıntılar
"Nedenin uyandırdığı duygu, nedenin kendisinden daha önemlidir."
"Rengimizi çok az belli etmemiz, çok güçlü bir biçimde belli etmemizden daha iyidir."
"Yüreğine oturan taş
Yuvarlandı.
Kendine geldi şimdi,
Tek başına."
