Hayvan çiftliğinden sonra heyecanlandığım bir kitap idi George Orwell bir anda sevdiğim bir yazar haline gelmişti. Kardeşim kitabı alıp eve geldiğinde vakit kaybetmeden alıp okumuştum (halbu ki alınan kitaplara çok ön yargılı yaklaşırım).
Hikayenin geçtiği kurgusal dünya olsun, insanların aklının devamlı değişik yöntemlerle oynatılması olsun, o zamanlardaki ideolojik görüşlere (komünizm, aşırı milliyetçilik vs) alttan alttan sallamalar olsun gayet keyifli bir kitaptı. Okuduğum günden bu yana halen daha çoğu yerleri bir filmi izlermiş gibi aklımdadır. Özellikle finali hayatımda gördüğüm en iyi finallerden olabilir.
Filmi demişken, bu kitabın filme dönüştürülüp izleyicilere sunulduğunu biliyorsunuzdur. Ne yazık ki filmi hiç izlemedim ve bir kaç yerden duyduğum kadarıyla kitabın o kendine has atmosferi filme pek entegre edilememiş. Gene de izleyebilirsiniz.
Karakterimiz ihtiyar bir adam. Diğer beyni neredeyse yıkanmış insanların aksine "mantıklı" düşünüp kararlar verebiliyor. Bir defter çıkarıp not tutmaya başlaması bile kendi çağının oldukça ilerisinde bir davranış. Ne yazık ki bu tür düşünürler devlet tarafından pek sevilmez ve "Sevgi Hastanelerinde" tedaviye gönderilirler. Karakterimiz bu distopya da o hastanenin pençesine düşmeden hayatta kalabilecek midir ? Kalacaksa da bunu nasıl başaracaktır ? Totaliter rejime karşı hayatını bu şekilde mi devam ettirecektir ?
Okuyucuyu sonuna kadar içine çeken, her sayfasından ayrı ayrı zevk alacağınız bu kitabı herkese öneririm.