Öne Çıkan Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi Gönderileri
Öne Çıkan Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi kitaplarını, öne çıkan Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi yazarlarını, öne çıkan Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kadınların evlendikten sonra soyadlarının değişmesi ve hayatlarına bambaşka bir insan olarak, yepyeni bir kimlikle devam etmeleri insanı nasıl da çıkmaza sokuyor.
GERİDE KALMIŞ ASIL KADIN
mine söğüt'ün hayatının detaylarını çok bilmiyorum ama marjinal bir kadın olduğu hepimizin bildiği şey malum... tuhaftır ki okuduğum her kitabı beni rahatsız ederken okuyacağım bir sonraki kitabını da seçmeme vesile oluyor. bu kitap da gergedan'dan sonra düştü aklıma. zaten bu kitabı listeye ekleyene kadar adalet
Mine Söğüt’ün kaleminin ucunda bu kez Adalet Cimcoz var. Namı diğer Ada... Sıra dışı, delidolu bu kadını tüm yönleriyle bizlere anlatıyor.
Adalet Cimcoz. O yalnızca İstanbul’da kurulan Türkiye'nin ilk özel sanat galerisi Maya'nın kurucusu olarak bilinirken, pek çok alanda yetenekli, gizemli bir kadın olduğu gözler önüne seriliyor. Galerist, dublaj sanatçısı, çevirmen, gazeteci ve yazar kimliklerini de başarıyla taşıyor. Tüm bu yaratıcı süreçleriyle birlikte, tanıdığımız ayrıcalıklı dostları da çevresinde biriktirebilmiş. Kimler yok ki.. Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Aliye Berger, Özdemir Asaf, Yıldız Moran, Sabahattin Eyüboğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar ve birçok değerli isimle ilişkilerini, sohbetlerini okumak heyecan verici.
Dönemin dublaj kraliçesi olarak anılıyor. Ayrıca güçlü ve farklı olma cesaretinin yanı sıra gazetelerde fitne fücur adını verdiği köşesinde sivri diliyle dedikodu yazıları yazıyor. Moda eleştirileri ve mekan incelemeleri de farklı mecmualarda yayınlanıyor.
Mine Söğüt‘ün kaleminden okumak zevkliydi. Yazar gazeteci kimliğiyle didik didik araştırıp okuyuculara güzel bir arşiv çalışması halinde sunuyor.
Ada’nın ardında o kadar çok gizem var ki, sanki bitmemiş ve bitmeyecek bir öykü...
Kadınların evlendikten sonra soyadlarının değişmesi ve hayatlarına bambaşka bir insan olarak, yepyeni bir kimlikle devam etmeleri insanı nasılda çıkmaza sokuyor.
Ada birgün eve geldiğinde korkunç bir manzarayla karşılaşıyor. Teras, sendeleyen,uyuklayan,sırtüstü yatan,tuhaf tuhaf yürümeye çalışan onlarca güvercinle dolu.Mehmet Ali ile Sabahattin Eyüboğlu da masanın başında bir yandan votka içiyor bir yandan da koyu bir sohbeti sürdürüyorlar. Ada'nın ''Ne bu hal böyle'' diye attığı çığlıkla irkilen erkekler kıs kıs gülmeye başlıyorlar.
-Anlatırız ama söz ver kızmayacaksın,diyorlar. Ada kızmayacağına söz verince Sabahattin Eyüboğlu kuşların başına gelen talihsizliği anlatıyor.
-Biri bize votkanın ekmekten süzüldüğünde daha güzel olduğunu söyledi.Biz de ekmeklerin üzerine votkaları döküp süzdük içmeye başladık.Islak ekmekleri de yesinler diye kuşlara attık. Sarhoş olup da bu hale düşecekleri valla hiç aklımıza gelmedi!
Sayfa 151 - Yapı Kredi Yayınları 2. baskı İstanbul,Ağustos 2000Kitabı okudu
Kadınların evlendikten sonra soyadlarının değişmesi ve hayatlarına bambaşka bir insan olarak, yepyeni bir kimlikle devam etmeleri insanı nasılda çıkmaza sokuyor.
Zamanında Tempo Dergisi okuyucusu olarak çıkardıkları son sayılarda Adalet Cimcoz'un kısa bir biyografisine denk gelip çok etkilenmiştim. Neden etkilendiğimi pek bende bilmiyorum açıkçası. Sanırım dobralığı ve dönemine göre sansasyonel bir kadın olması kendisini merak etmeme sebep olmuş olabilir. Sonrasında da bu kitaba rast gelip ekledim kütüphaneme. Sıra ancak geldi diyelim okumaya. Adalet Hanım hakkında ne öğrendim diye sorarsanız bu kitap sonrasında bile cevap veremem size. Bilinen tek somut bilgi kendisinin Türkiye'de ilk özel sanat galerisi Maya'yı açması. Bir de sanırım en çok merak ettiğim bir Sabahattin Ali hayranı olarak Sabahattin Ali'nin kaçak olarak kaçmasına yardım ettikleri zaman. Merakımı gideremediğimi söylemeliyim. Mine Söğüt elinde de kaynaklarının çok az olmasından da olabilir bu durum. Yazarda açıklıyor zaten. Kafamda canlanan Adalet Cimcoz'un karakteri, Aysel Gürel ile Truman Kapote'un birleşimi gibi... Yazara gelecek olursak Mine Söğüt'ten ikinci kitabım bu. Sanırım bir tek ben ısınamadım bu yazara Deli Kadın Hikayeleri' ni sevdiğim söylenemez ve bu biyografimsi denemede bunu pekiştirdi açıkçası