Oldukça güzel, akıcı bir dile sahip. Sıklıkla kullanılan şimdiki zaman -yor eki bunu sekteye uğratmış ama. Kitap bir noktadan sonra sıkmaya başladı. Konusu itibariyle dikkate değer bir eser. 1915 ve sonrasını Ermeni gözünden ele alıyor yapılan röportaj vs. ile. Yazar açık açık taraf tutmamış elbette ama okudukça hissediliyor yine de. Kitabı yarıda bırakmamın sebebi her ne kadar kitabın kendisi olmasa da etkisi mevcut. İleride geri dönmek dileğiyle...
Ermeni meselesi ile ilgili gidip ermeniler ile görüşülüp onları anlamaya ve ne istediklerini ne hissettiklerini çözmeye çalışan yazarımızın gözlemleri ile oluşturulmuş bir kitap. Bir zamanlar iç içe yaşamış olduğumuz ermeniler ile tekrar bir ortak nokta da buluşma imkanımız var mı acaba diye soruşturulmuş. İleri ki dönemlerde faydası olabilecek fikirler ve gözlemler içeren bir kitap.
Eser güzel bir inceleme ve tahlil olmuş özellikle başlarda ağrı dağı ortalarda diaspora ve sonlarda 1915 tekrarları, vurguları bence çok yapılmış. Ancak Ermenilerin ağzından anlatılan güzel hikayeler samimi görüş ve düşünceler bir araya toplandığında emek ortaya çıkıyor teşekkürler Ece Temelkuran bu güzel eser için
Ağrı dağına hep aynı yandan bakmak bazen sıkıcı olabiliyor. Ece Temelkuran bir de diğer yanından Ermenistan tarafından bakıyor ve bize aslında ne kadar benzediğimizi anlatıyor.
Türk ermeni ilişkilerinin insani boyutunu işleyen bu kitap acının ağrının derinliği içerisinde ele alır. İnsani duyarlılığın siyasetin üstünde olduğunu gösteren bu eser beraberinde farklı kaynakları okumayı da gerekli kılıyor.
