Kendisini Türk hissetmesini sağlayan Çubuk soyadını seviyordu. Çünkü ç harfi girmişti devreye. Ve ç çok buralıydı, yaralıydı, yerliydi. Bu diyardaki aidiyetinin tanımıydı. Üstelik hayat küçük, alçak gönüllü sürprizlerle devam etmek durumundaydı. Çamsakızı çoban armağanındaki gibi Türkçe öğrenirken ç harfi için bunu da öğrenmişti.