Okuduğum pedagogi kitapları arasında beni en çok etkileyen kitaptı. Anne baba olmadan da bazı olumsuz hislerin bize nereden nasıl geldiğini görmemiz için okunmalı, bir nevi geçmiş ile yüzleşme kitabıdır kendisi.
Herkesin mutlaka bir yere ait olma hissi, bir yere bağlanma çabası vardır mutlaka. Bu aidiyet önce aileyle kurulmalı, eğer kurulmazsa başka grublara, kucak acacak ona sevgi göstergesi verecek, değerli kılacak ne varsa oraya yönelecektir ve kendisini oraya ait hıssedecektir. Bizim de çocuklarımıza karşı evvela koşulsuz bir sevgiyle yaklaşmak, olduğu haliyle kabul etmek gerek. Onları önce aileye sonra da sosyal çevreyle aidiyet oluşmasına destek vermeli.
Suç ve ceza ilişkisine baktığımızda karşımıza çıkan en ağır ceza, bir insanı yok saymaktır. Sevgi, saygı ,eşitlik ilkesi, insan ilişkileri, varlığın onaylanmasından sonra başlar.
Gözümüzden kıskandığımız çocuklarımız.Onlara en iyisini en güzelini vermek hepimizin hayali ve çabası.Fakat bazı durumlarda çaresiz kaldığımız da aşikâr.Sadece sevgimizi isteyen ve sadece bununla büyüyen Can'larımızı anlamamızı kolaylaştıran bir kitap arıyorsanız, buldunuz... Çocukluğumuz...Çocuklarımız....Kitapta ikisini de bulabilirsiniz.İçerisinde farkındalıklarımızı arttıracak, teoriden pratiğe geçirilmesi gereken müthiş yararlı bilgiler var.Okudukça içimin rahatlaması da cabası...Çoğu sorularıma cevap-çözüm bulabildim.Galiba işe koşulsuz-şartsız sevmekten başlayacağım...