Etkileyici bir kitaptı. 2 yıl boyunca bir fabrikanın gizli bölmesinde yaşayan, Alman zulmünden kaçan iki aile ve bir diş hekiminin yaşamlarını nasıl idame ettirmeye çabaladıklarını küçük bir kızın kaleminden okuyorsunuz. Küçük bir kız dediğime bakmayın. Düşünceleri yaşının ötesinde olgun birisi. Ülküleri, idealleri, hayalleri var her insan gibi. Ancak bir türlü çevresi tarafından tam olarak anlaşılamıyor ve hiçbir ülküsünü gerçekleştiremeden, ailesi dahil kimse tarafından anlaşılamadan Hollanda’nın kurtulmasına iki ay kala bir nazi kampında ölüyor.
Kitap bana ölümü ve yaşamı düşündürdü. Kim bilir kaçımız ne kadar şanslı olduğumuzun farkına varamadan, daha bir kişi tarafından bile tam olarak anlaşılamadan, yalnızlık duyarak hayattan göçüp gideceğiz hayallerimizi ardımızda bırakıp.
