Irak cephelerde, çöllerde, dağ başlarında,bilinmedik diyarlarda yıllarca süren bir uzun savaşın yedi yerden yara almış yorgun gazileri gibi, bizim 5402 de gün gelir sefere çıkamaz olur. Onu artık kurtuluş umudu kalmamış bir hasta misali köhne karanlıklı, rutubetli bir cer atölyesinin unutulmuş bir köşesine çekeceklerdir.
Belki emekliye ayrılmış ve ardından hacca gidip dönmüş sakallı bir makinist, atölyedeki eski muavinlerini, yardımcılarını, ateşçi vc yağcı dostlarını görmek için uğradığında, o unutulmuş köşeden kırık, küskün bir fısıltı işiterek dönüp bakar.
Eski dostlar bir an için göz göze gelirler.