Şu çıldırmış dünya düzeninde, kültürümüzün izlerini yakalamak ve sözlü geleneğimizi yazılı hale getirmek çok önemli. Ama bundan da önemli olan bir şey var ki; özünü yıpratmadan, akıcı, zamane insanının anlayabileceği yalınlıkla ve bir kurguyla o hikayeyi aktarabilmek...
Necdet Ekici hocam bu kitap özelinde kesinlikle bunu başarmış. Giriş kısmında ‘Arzu ile Kamber’ adlı halk hikayemizin ne denli bozularak aktarılmaya çalışıldığını, mevcut baskılardan örnekler vererek kanıtlıyor. Ayrıca hocamızın ağabeyi Mehmet Ekici’ye ait şiirlerin kitaba eklenmesiyle, bölümler arası akıcılık ve anlamlandırma arttırılmış. Her ikisine de selam eder, bu hüzünlü hikayemizi biz okurlara ulaştırmadaki emeklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Nice hikayemizin tekrar ele alınması ve bol bol okunarak unutulmamasını temenni ediyorum.
Ağlamak, dünyayı anlamaktır yavrum.
Özüne dokunmaktır insanın.