Türklerin Serüveni

Asya'dan Avrupa'ya Türkler

Ekrem Buğra Ekinci

Asya'dan Avrupa'ya Türkler Sözleri ve Alıntıları

Asya'dan Avrupa'ya Türkler sözleri ve alıntılarını, Asya'dan Avrupa'ya Türkler kitap alıntılarını, Asya'dan Avrupa'ya Türkler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski Türklerin kabul ettiği inanç ve amel esasları, İslâmiyettekiler ile büyük bir benzerlik göstermektedir. Allah'ın her kavme ve millete peygamber gönderdiği inancı nazara alınarak, Türklere de peygamberler gönderilmiş olması mümkündür.
İslâmiyet, Osmanlı halkının kültürüne böyle nakış nakış işlenmiş bir sistemdir. Dine uymak halk arasında gayrı ihtiyari tecelli eden bir tabiat olmuştur: işte bu terbiye; tertemiz bir iman, ifrattan uzak düzgün bir amel ve başkasını kendine tercih eden güzel ahlâkın tezahürüdür. Zaten dinin üç unsuru vardır: İman, ibadet ve ahlâk. İşte "Türk Müslümanlığı" veya "Osmanlı islâmi" denilen șey, hakikatte budur. Osmanlı Türk'ünün genlerine işlemis nezih bir hâldir. Akıllardan, fikirlerden silinse; kalblerden, vicdanlardan kazınamayacak güçlü bir kültürdür.
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
Budizmin türkler arasında yaygınlaşmasına göz yumulunca vezir Tonyukuk buna karşı gelerek, bu dinlerin türklerle hiç bir ilişkisinin olmayacağını söyleyerek türklüğe büyük bir hizmette bulunmuştur
Mehter
Mehter, 3, 7, 9 ve 12 kat olmak üzere tertiplenmiştir. Mehter-i Hakanî (padişah mehteri) 12 katlıdır; yani her aletten 12 tane çalınır ki takriben 90 kişiliktir. Seferde iki misline çıkar. Sadrazamın 9, diğer devlet ricalininki 7 veya 3 katlıdır. Şeyhülislâmın mehteri yoktur; ancak gülbank okuyan çevgânileri vardır.
Sayfa 293Kitabı okudu
Hele Türkler...Asyanın uzaklarından üç kol halinde dünyaya yayılmışlar. Bir kol Hindistan'a uzanmış, bir başka kol Hazar denizi üzerinden Doğu ve Orta Avrupa'ya, hatta Balkanlara uzanmış... Bir başka kol, İran üzerinden Anadolu'ya gelmiş. Burada yurt tutmuşlar. Sonra Avrupa'ya geçerek, dünya tarihinin seyrini değiştirmişler.
İmparatorluklarda çeşitli milletler yaşar, çok dil konuşulur. Hükümdar, hepsinin babası pozisyonundadır. Bunları patırtısız yaşatmaya bakar. Herkes kendi kompartımanında, diğeriyle karışmadan kendi kültürü ile yaşar. Sultan II. Mahmuďun "Ben teb'amın Müslümanını câmide, Hristiyanını kilisede, Yahudisini de havrada tefrik etmek (ayırmak) isterim. Aralarında başkaca fark yoktur. Hepsi benim evlatlarımdır" sözü bunu ifade eder.
Sayfa 325Kitabı okudu
Reklam
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.