Atatürk tarafından sofradan kovulan Reşit Galip:
Burası sizin değil milletin sofrasıdır. Burada oturmaya benim de sizin kadar hakkım vardır. ... Cumhuriyette tenkit serbesttir.
Atatürk, Şah'a manevranın sonucunu eliyle işaret ederken, bir koyunun temele yatırılıp boğazının kesilmek üzere olduğunu görünce « durunuz o diye bağırmış. Sözlerini bitirdikten sonra da başını öbür tarafa çevirerek, “Şimdi kurbanı kesin” demiş. Şah bundan duyduğu hayreti açığa vurunca Atatürk:
- Evet, ben kana bakamam. Bir tavuğun boğazlanmasına bile tahammül edemem.
Şah dayanamamış , " Fakat bu kadar bulunduğunuz savaş meydanları…?” diyecek olmuş.
- .. Ha o başka mesele. Savaş meydanlarında cesetlerin üzerinden atlayarak giderim. O bambaşka bir iştir, demiş.
— «Yeni Türk harfleri çabuk öğrenilmelidir. Yeni Türk
harflerini her vatandaşa, kadına, erkeğe , hammala , sandalcıya öğretiniz . Bu ödevi yaparken düşününüz ki , bir milletin yüzde onu , yüzde yirmisi okuma-yazma bilir de, yüzde
sekseni , doksanı bilmezse ayıptır. Bugün millet utanmalıdır.
Ama Türk Milleti , utanmak için yaratılmış bir millet değildir. İftihar etme k için yaratılmış , şanlı, şerefli bir millettir. Tarihi baştan başa iftiharla dolu bir millettir.