Attila; efsunkar Hakan, kadim günlerin Başbuğu, medeniyet dediğimiz tek dişli canavarı kendine kul eden haşmetli Kaan. Garbın, uygar olmayan medeniyetine hükmeden Tengrinin koca kırbacı.
Ey Attila! Kim seni yazacak, kim seni dile dökecek, kim senin hakkında verilmiş haksız hükmü kıracak? Tarih,ben yazarsam iyidir anlayışıyla hareket eden batılı yazarların öfke saçan metinlerine Peyami SAFA dur demiştir. Peyami Safa bu eserinde Attila 'yı tarihi metinlere dayanan ve milli bir bakış açısıyla ele alan bir roman kaleme almıştır.
Attila’nın sadece etten kemikten bir insan olmadığını onun aşklarının da savaşçılığı gibi fırtınalı olduğunu yazmıştır. Attila’nın duygusal yönlerini öne çıkaran P.Safa’nın bunu yaparken kullandığı dil, bir gurmenin aradığı lezzet misali eşsiz. Bu romanın ana hükmü Attila üzerinden cereyan eden olayların kağıda dökümüdür.
Yazar, Attila üzerinden Avrupa Hun Devletini, Avrupa’nın o dönemdeki siyasi ve sosyal meselelerini ve Attila’nın duygusal hayatını eşsiz bir Türkçe, akıcı bir ritimle ve muazzam cümlelerle kağıda dökmüştür. Biz okuyucuların dimağında fırtınalar yaratırken kalplerimize de o fırtınalarda sığınacağımız bahçelerin yerlerini göstermiştir. Tıpkı Attila’nın o tantanalı günlerde sığındığı aşkları: Gereda, İldiko ve Onorya gibi bu roman bir solukta okuyacağınız ve tereddütsüz bir şekilde kadirşinas dostlarınıza önereceğiniz muntazam bir şaheser.