Türk cemiyeti… Maddeye yenilerek Batı'dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı'ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Kazan gibi kaynayan dünyada herkes bir gûnâ (çeşit) telaşta. Kazanç telaşı, mevki telaşı, üstünlük telaşı, rekabet telaşı, intikam telaşı, ev-bark telaşı, evlat telaşı...
Kazan gibi kaynayan dünyada herkes bir çeşit telaşta. Kazanç telaşı, mevki telaşı, üstünlük telaşı, rekabet telaşı, intikam telaşı, ev-bark telaşı, evlat telaşı...
Türk cemiyeti… Maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Türk cemiyeti… maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Türk cemiyeti… maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Eskiden hizaya gelmesi ve terbiyesini takınması istenen kimselere, İstanbul’dan başka İstanbul yok, diyen ihtar edici söz, belki de bunun için bir atasözü haline gelmiştir.