“Belki de ilkgençlik dönemlerimden bu yana beni meşgul eden büyük bir eser yazmayı denerim; Balzac hakkında kalın bir kitap, bir yaşamöyküsü ve eleştiri. Muhtemelen üç, hatta dört yıl gerektireceğini biliyorum. Ama geriye kalıcı olan bir şey bırakmak istiyorum, onyıllarca etkisini yitirmeyecek bir eser. (...) Otuz yıldır Balzac okuyorum, hayranlığımdan hiçbir şey kaybetmeden tekrar tekrar okuyorum.”
Stefan Zweig’ın, Toronto’dan New York’a giden bir trende yolculuk yaparken dostu Romain Rolland’a, son büyük eseri Balzac hakkında yazdığı satırlar bunlar... Sürgün yaşamının son döneminde Zweig’la birlikte önce Amerika Birleşik Devletleri’ne, oradan da Brezilya’ya giden bu büyük eser, bir tiyatro oyunu gibi düşünülürse ilk perdesi Zweig tarafından açılmış, araya ölüm girince son perdeyi indirmek, kadim dostu Richard Friedenthal’e düşmüştür. İlk kez 1946’da Stockholm’de yayımlanan Balzac, ustanın bir diğer ustaya saygı duruşu...