Başkalarının Tanrısı

Mine Söğüt

Düşük Puanlı Başkalarının Tanrısı Yorumları ve İncelemeleri

Düşük Puanlı Başkalarının Tanrısı sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Başkalarının Tanrısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Puan

7.510 üzerinden
1.127 Kişi · 228 İnceleme
160 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Çok kafa açan bir arkadaşınızı düşünün ve bu arkadaşınızın kendini kültürel olarak hepinizden üstün gördüğünü ama egosunun altının boş olduğunu kendisinden başka hepinizin bildiğini farz edin. Hah! işte yazarın bu kitabını okumak öyle bir his veriyor. Kitap ne konu olarak ne de üslup olarak doyurucu ya da güzel değil. Bazı yazarlardan vazgeçmek için bir kitap gerekli ise bu kitap O.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Benlik değildi.. Yazarın ilginç bir kafası var. Daha önce okuduğum kitabı da bu kitabı da tarzı kurgusu değişik kafalar güzel hoş. Ama.. Nasıl anlatmalı.. Ben aslında bu "ötekiler" , "dışlananlar" temalarını seviyorum. Fakat bu ötekiler grubu bunu bir baş kaldırı, bir özgürlük, bir fark gibi lanse edince beni tetiklemeye
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
Reklam
160 syf.
2/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Büyük şehrin keşmekeşinde kaybolmuş 4 ruhun sıkıcı tekrarlarla dolu sıkıcı hikayesi. Aslında bu romanda bir hikaye var mı, pek emin değilim. Mine Söğüt'ün şehir hayatının insana dayattıkları ile ilgili olduğunu düşündüğüm fikirlerini veciz cümlelerle bu 4 kişiye söyletmesi denebilir. Keşke bunu bir roman şeklinde değil de denemeler şeklinde okuyucuya sunsaydı. Kitap 156 sayfa olmasa kesinlikle ilk 60 ya da 70 sayfa sonunda bırakırdım. Sıkıcı tekrarların, sürekli veciz cümlelerle konuşan 4 filozofun (!) ve aralarında bir hayat kadını olmasına rağmen bulundukları ortamda hiç farkedilmemelerinin sürrealizmini kitabın sonu açıklıyor. Ama bu yine de 150 sayfada yaşadığım sıkıntıyı silmiyor.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Mine Söğüt'ten okuduğum ikinci kitap. Özgün diliyle okurken sorgulatan bir yazar. Bütününe bakınca beğendiğim ama ayrıntılarına girildiğinde olmamış dediğim yerlerin olduğu bir kitaptı. Yıllarca makul bir ev ve huzurla yaşamış, dışarısıyla içerisi arasındaki uzaklığın farkında olmayan sıradan bir hayatı olan Musa hayatını terk edip sokakta yanlarından geçip görmediğimiz insanlardan biri oluyor. Kendi bacaklarını kesmiş Efsun Abla, kendini hatırlamayan Adan Abi, bedenini satan Hülya ve çöpte buldukları bebek Matruşka'nın hayatına dahil olup kıyısından hayata tutunmaya çalışıyorlar. Sokaklarda, parklarda banklarda yatan oraya nasıl geldiğini bilmediğimiz, umursamadığımız insanların hayatlarında dair bir sorgulama.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
3/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Hayal kırıklığı. Deli Kadın Hikâyelerini yazan Mine Söğüt bunu nasıl yazabildi diye düşünerek okudum her satırı. Olmamış. Anlatım çok yavan ve çok havada kalmış. Kitapta sürekli ağdalı sözler var ve bence bu çok yorucu ve “edebiyat” bu değil. Örneğin; “Bugün sen karınla çocuğunu gördün ama onlara görünmedin.” veya “Kadın ve çocuk. Geçip gidiyorlar yanımdan. Çocuk ve kadın.” çok basit örnekler verdim fakat okuyanlar anlayacaklardır kitap da neredeyse şöyle düzgün kurallı bir diyalog yok. İşte yavan gelen ve havada kalmasına sebep olan sebepler bunlar. Mine Söğüt, aslında bir sokak jargonu yaratmaya çalışmış tabii ki kurgu itibariyle. Ama bunu her cümlede istisnasız yapmak zorunda değildi! Bütün karakterleri bu kadar şairane konuşturmak zorunda değildi. Musa’nın Efsun Abla’ya aşkını dört cümlede bir okumak zorunda değildik. Sanırım postmodernizmin en kötü yanlarından biri budur. Kendini çok belli etmesi. Ayrıca, Matruşka’yı bulmasalar da olurmuş. Hiçbir işlevi yoktu kitapta. Bebek olduğu için bir işlevselliğini beklemiyoruz tabii ki ama onun etrafında dönen bir olay ya da Matruşka’ nın diğer karakterlere doğrudan ya da dolaylı bir etkisi de yoktu. Postmodernde Sokak edebiyatının her seferinde aynı jargonla yazılması artık beni üzüyor. Bu insanların daha özgün bir anlatım yakalaması edebiyatımız için şart olduğunu düşünüyorum. Benim gibi külliyat okuyanınız varsa okuyun. Yoksa zaten size edebi kazanım sağlayacak bir roman değil maalesef… Herkese iyi okumalar dilerim! :)
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
3/10 puan verdi
Fazla parmak sallayan bir yazar monologu
Mine Söğüt çok sevdiğim bir yazar. Ancak kitap bende hayal kırıklığı yarattı. O kadar bayat bor sistem ve toplum eleştirisi öyle ağdalı bir dille ve hep aynı cümlelerle uzun uzun anlatılmış ki insan tamam anladık ya sonra derken buluyor kendisini. Toplum dışında kalmışlar ile toplum içindeki kişiler arasında kurulmaya çalışılan paralellikler maalesef fazla üsten ve beylik kalmış. Sanki yazar kitabı alıp okuyanlara kendi fikirlerini dikte etmeye çalışmış gibi. Maalesef yazarın diğer kitaplarındaki hikayenin sizi içine çeken havası yok.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
Reklam
160 syf.
3/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Yazarı için okunan bir kitap.
Mine Söğüt edebiyatımızın çok farklı bir kalemi olmasına rağmen son romani benim için hayal kırıklığı oldu. Karakterler derinlikten yoksun, empati kurulamayacak kadar sığ bir anlatım ve tasvir tekrarı var. Hayatın acı gerçeğinin biraz da mantık barındırması gerektiğine inanıyorum, mesela matruska nasıl hep güler ve açlıktan ağlamaz ya da eczaneden mama çalmak bu kadar mı kolay? Sefalet ve evsiz insanlar deyince aklıma uçurum insanları ve papazın kızı geliyor. Bu eserlerde sokağın ayazı kemiginize işler, hastalıktan kirilirsiniz. Mine Hanım gerçek üstü bir dram pornosu kaleme almış.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Mine Söğüt - Başkalarının Tanrısı
Kitabı çok sevdiğim bir yazar olan Mine Söğüt'ün diline güvenerek aldım. Kitap, gerçekten çok güzeldi ve akıcıydı ki Söğüt'ün dili hep okutur insana kitabı. İçerik olarak birazcık sönük kalmıştı beklediğimden. Güzel bir kitap okunur mu okunur fakat kitap fiyatlarının uçtuğu bu dönemlerde satın almak yerine birilerinden ödünç alırsanız daha güzel olur. Bu kitap yerine Söğüt'ün deli kadın öyküleri kitabını alabilirsiniz şiddetle tavsiye ederim.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının Tanrısı
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İğrençti..
Okuduğum en boş kitaplardandı. Aynı yazarın Deli Kadın Hikâyeleri adlı kitabı var elimde henüz başlamadım. Onu da okursam yazar hakkında daha net fikirlerim olabilir. -Kitap Yorumu- Kitaptaki ana karakterimiz Musa,anakarakter olmaktan bi hayli uzakta çünkü kitap, Efsun Abla denilen "hayat kadınının" özlü sözler söylemesi,felsefe yapması ve racon kesmesi üzerinden ilerliyor. Öyle ki evini,işini,kimliğini,benliğini,karısını,çocuğunu bırakan "şair" Musa'nın ağzından adamakıllı 1-2 cümle çıkmıyor. Aynı zamanda Musa evini,işini,kimliğini,benliğini,karısını,çocuğunu terk etmemiş gibi, iki bacağı kesik,kafadan gidik,dişleri eksik,saçı beyazlamış, yaşı Musa'nın iki katı olan emekli bir hayat kadınına aşık oluyor. Bu noktada kitabın bir kadın tarafından yazıldığı belli çünkü gerçek hayatta erkeklerin gözünde sevilecek bir kadın değil Efsun Abla. Ayrıca aşk üçgeni,o kadar şey yaşandıktan sonra Musa'nın hâla abla diye hitap etmesi ve Musa' nın kendi çocuğuna göstermediği şevkati ilgiyi çöpten bulduğu,saçmasapan bir ad taktıkları çocuğa ve o üç insana vermesi beni oldukça iğrendirdi. En makul karakter Adnan Abi galiba. Onun hakkında da adamakıllı şey yazılmamış. Okumayın.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.