Başkalarının Tanrısı

Mine Söğüt

En Eski Başkalarının Tanrısı Yorumları ve İncelemeleri

En Eski Başkalarının Tanrısı sözleri ve alıntılarını, en eski Başkalarının Tanrısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Puan

7.510 üzerinden
1.127 Kişi · 228 İnceleme
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Matruşka “İçimizden çıkan ve içimizde kaybolan “ Musa “Şair, nereden geldiği belirsiz, evini ailesini bırakmış, Efsun’a aşık” Adnan “En belirsiz ve ne olduğu belirsiz karakter, akılcı ama aslında deli “ Hülya “Annesini babası öldürmüş,Matruşka’nın nüfustaki annesi , müptezel ve hayatını kazanmak için bedenini kullanıyor” Efsun Abla “ Tüm bu hikayeyi yazan o sanırım, durup durup delice ama fantastik laflar ediyor, aşığı onu satamasın diye bacaklarını kesmiş, kırların Hatçe’sinin kızı “ Efsun abla söyledikçe büyüyor “Kölelerin kalbi inşa ettikleri şehre hep derin bir nefretle dolarmış. O yüzden bu dünyada mutlu şehir yoktur Musa” “Ben derim şair.Hayat aslen bir komedidir!” Hepsi birer şair fakat hayatın acımasız şiirini yazmakta ustalar. Kahvehaneden sokaklara oradan da terkedilmiş bir eve hayat verme, değişik bir hal. Bilinmezin içinde yaşarken kendi bilinmezliğinin rüyasını görenler onlar. Birbirlerinin rüyasını görecek kadar hayatlarının devamını isteyen onlar, istiyorlar ki hayat hiç durmasın! Karakterlerin hepsi dipsiz bir kuyunun içinden çıkıyor ve hikayenin sonunda yine aynı yere dönüyor. Fakat son sözü yine Mine Söğüt acımasızca söylüyor ; “Küllerinden yeniden doğamaz kimse, bir kere tutuştun mu, artık bitersin” Bitti
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
Hiç Mine Söğüt kitabı gibi değil. Beklemiyordum bu kadar basit bir hikayenin ondan çıkmasını. Dışlanmışların hikayesi. Eee sonra... Büyük beklentiyle okudum ama maalesef istediğimi alamadım.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Benim tanrım falan yok. Ama başkalarının var. Kendi günahlarını temizlemek için bize para verenlerin tanrısı bizim de tanrımız sayılır.” Nasıl, köşene çekilip kitabını aldın mı eline? Az önce sıcacık yuvanda ailenle yemek de yemişsindir. İnternetten sipariş ettiğin o ayakkabıyı iyi ki almışsın bak gözlerinle uyumlu elbisenin altına çok uydu. Eee hafta sonu nereye kaçıyorsunuz? Rahatsın değil mi? Çok rahat… Lanet olası dünyanda mutlu mesut yaşarken hiç kafanı kaldırıp da o tinerci çocuğun neden tinerci olduğunu düşündün mü? Yüzünü ekşittiğin o kadın neden bedenini satmak zorunda kaldı acaba, ha tabii tarihin en eski mesleği bu değil mi? Köprü altları da öyle zaten, yüzyıllardır toplumun itilmiş, ezilmiş insanlarına ev sahipliği yapmaktan bıkmayacak kadar vefalı ve eskiler. Görselim hakkında ne düşündüğünü zerre umursamıyorum, neden mi, çünkü efsunlandım. Sevdiği adam kendisini başka adamlara satmaktan belki vazgeçer de sadece ona ait olur diye bacaklarını kesen Efsun ablanın efsunu bu… Yerinde olmadığım için şükrettiğim Hülya’nın sivri dili, daha doğar doğmaz terkedilmiş Matruşka’nın gülüşü ve adaletsizliğe hafızasını yitirerek başkaldıran Adnan’ın duruşu… Senden Musa gibi evini terkedip bu insanların arasına karışmanı tabii ki istemiyorum. Biri bebek beş sokak insanı her şeye rağmen birbirine sıkı sıkı tutunup ayakta kalmaya çalışırken ben senden ne isteyebilirim ki! “Ve ben kendi yazdığım acemi bir şiire benzeyen yeni bir hayatın içinde ilk kez özgürce dolaşıyorum.”
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk Mine Söğüt kitabımdı. Ben karakter kim diye söylemeyeceğim. Hissettiğim duygulardan bahsedeceğim. Musa ile hayatın başka yerinden bakmayı öğrendim. Ailesini görüp tanınmadığında yıkımı yaşadım. Matruska bebeğim benim için yoğun bir hüzün. Efsun abla ve Hülya kadınların toplumda dışlanırken neden başına bu gelmiş,ne oldu demediği orospular.Yüzlerine bakmayız hep kötüler. Eee 10 yaşında çocuğu hayat kadını yapan şartlar onlara ne olacak .Toplumun sahip çıkmamasına ne diyeceğiz. Ben tam olarak Adnan olmak isterdim her şeyi unutmak .Kimim dediğinizde sizde kimsiniz diyebilmek. Ya hayatın kötü davrandığı sokaktaki hayatlar peki onları görüyor muyuz,hissedebiliyor muyuz. Onlar bizler için her daim görünmüyorlar. Arka sokaklarımizi,sistemi cokta güzel ayna tutmuş. İyi ki tanışmışiz Mine Söğüt kalemiyle.Okuyun.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Beş Sevim Apartmanı , Kırmızı Zaman , Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey, Deli Kadın Hikâyeleri, Gergedan’ın ardından yazarın “taze” kitabı “Başkalarının Tanrısı’nı”okudum. (roman, 2022) Okuduğun diğer kitaplarındaki gibi yine “deli haller”… Musa bir gün, cüzdanını telefonunu almadan üzerinde takım elbisesi cebinde sadece küçük bir defter ve bir kalem, işe gider gibi ama işe gitmemek üzere kapıyı çekip çıkıyor. Geride karısını, çocuğunu, evi ve işini bırakarak; dönmemek üzere… Bir zamanlar bir evi bir çocuğu bir karısı bir işi olan iyi bir vatandaş akıllı bir insan güvenilir bir erkek olarak yaşayan Musa değil artık. Artık arkasına dönüp de bakmıyor, artık sadece ayaklarına bakıyor. “Ayakları artık şimdiki zaman…” Bacakları dizlerinden kesilmiş, sakat sandalyesi ile yaşayan Efsun Abla, kim olduğunu hatırlamayan hafızasını yitirmiş Adnan Abi, sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan Hülya ve çöpte bulunmuş bir bebek matruşka ile yeni bir hayat mı, yoksa bir hayal mi? Gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyorlar sadece bir tanrının kulu olduğunu sanmak yetiyor onlara. Her gün sokaklarda karşılaştığımız, sadece bakıp geçtiğimiz, bazende günahlarımızın affedilmesi için, ellerine para sıkıştırdığınız ; Tanrı ile günahlarımız arasındaki aracılardan bazıları onlar… “Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz bizim sandığımız hayat bizim değil bizim sandığımız beden bizim değil…”
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mine Söğüt ne yazsa okurum. Her okumamda da bir uyanışa geçerim. 10 dan daha yüksek bir puan olsaydı kesinlikle o puanı hak ederdi hem kitap hem de yazar. Mine Söğüt e ve kitabına , onun sözlerine benzeterek bir yorumda bulunmak istiyorum. Şehir gibi yazıyorsun Mine Abla. Düşüncelerimi tehdit mi ediyorsun, okuyor musun anlaşılmıyor.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mine Söğüt'ün Beş Sevim Apartmanı'ndan sonra okuduğum ikinci kitabı. Bu kitabın adeta tüm cümlelerinin altını çizmek istedim. Hayata,düzene dair düşündüren,sorgulatan hakikaten efsunlu bir kitap. Mine Söğüt hayranı oldum galiba, diğer kitaplarına dalacağım en kısa zamanda.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Her gün sokağa çıktığımızda yanlarından geçip gittiğimiz, dönüp bakmadığımız, çoğu zaman farkına bile varmadığımız, kayda almadığımız insanlar vardır. Onlar sokaklarda yaşam mücadelesi veren kimisi gidecek yeri olmadığı için kimisi ise tercihen sokaklarda yaşamayı seçen insanlardır. Mine Söğüt Başkalarının Tanrısı'nda yanı başımızda olup
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Mine Söğüt ne yazsa okurum. Bu cümleyi her yazar kurdurtamaz bir okura. Günümüz edebiyatı sizlerle var. Daha yeni kitabın ismi geçer geçmez heyecanlandım. Şahsına münhasır kalemini ve bu kalemden çıkan olağanüstülükleri hep takdir etmişimdir. O kadar tanınmasını istiyorum ki onun, bir lisede, edebiyat dersinde kadın yazar olarak onu seçip anlatmıştım. Onun kelimelerinin, cümlelerinin, edebiyatının, bir iğneyle kana karışmasını istiyorum sanki. Deli Kadın Hikâyeleri ve Gergedan hikâye kitaplarıyla tanıyıp her okur sohbetinde bahsettiğim Mine Söğüt yine çarpıcı gerçeklerden bir fantezi inşa etmiş ve bizi o "Efsun"lu dünyaya çekivermiş. Ah Efsun Abla, ah şair Musa, ah be Adnan Abi, ya sen Hülya, ah Matruşka... Nasıl da her an etrafımızda, içimizdesiniz. Nasıl da bakmaya tenezzül bile etmeden yanından geçip gittiklerimizdensiniz. Onların şiirini açığa çıkarıp bir şeyleri yüzümüze tokat gibi çarpan Mine Söğüt, yine ne kadar muhteşemsiniz? Çabuk bitirdiğim için öfkelenirim normal şartlarda fakat bilen bilir, Mine Söğüt kitapları bitmez. Her okuyuşta farklı bir tat, bir ilk okuyuş hissi alırsınız. Bir kahve fincanı düşünün, fincandan her içişte azalır fakat içmeye beş saat sonra bile devam etseniz hala sıcacıktır. Onun kitaplarını sanırım böyle yorumlamam doğru olur. Kimsesizlik kavramını çok bilinen bir noktadan hiç de bilinmeyen bir açıyla çizen Mine Söğüt, şimdiki zamanla örülü özgürlüğün taslağını çiziyor gibi bir yandan. Onun yazdığı her şey, Bahadır Baruter'in çizimleriyle eşsizleşiyor. "Bizim tanrımız yok! Hâlâ anlamadın mı! Bizim tanrımız yok! Başkalarının tanrısı o!!"
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,251 okunma
235 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.